Ekran
Göze ilk çarpan yerden başlamak gerekirse yeni geniş 15.4 inç 220ppi ekran tartışma götürmeyecek şekilde büyüleyici.MacBook’um canım o benim diye düşünüyorsanız, eski makinenizin gözden eBay’e düşme vakti korkarız ki gedi, tıpkı yeni iPad Retina Display’in, iPad2’leri en çok arzulanan teknoloji objesinden, “iPad2 çok temiz, pazarlık yapılır” noktasına getirdiği gibi.
2880×1800 pikselde fontların ve ikonların keskinliğini benzetmek için yeni bir kelime uydurmak gerekebilir. Yüksek kaliteli bir baskıya hazır dökümanı alabildiğine yakınlaştırmanın hafifliği dayanılmaz. 178 derecelik seyir açısı ve 1080p video kalitesi ile film zlemek nasıl diyelim, ziyafet gibi.
Tasarım
2 kg’ın azıcık üstünde ağırlığı ile türünün en hafifi, aylardır ultrabook bombardımanında kalan dimağlarınıza ağırmış gibi gelebilir ama bu kesinlikle bir ultrabook değil. İnceltme konusunda 6 mm gibi çok daha ele gelir bir başarı söz konusu. Alırsanız bir kurşun döktürün, kem gözlerden sakının zira uzak ara en iyi görünümlü ve seksi MacBook bu.
Performans ve Bağlantılar
2,7 GHz i7 birden çok video, aşırı yüklü görseller ve ucu bucağı gözükmeyen tarayıcı sekmelerini aynı anda kullandığımızda en ufak bir zorlanma ibaresi göstermedi, ıkınmadı bile. Dergide yer alacak ayrıntılı testlerde diğer mazoşist deneyimlerimizden bahsedeceğiz. İnce hafif tasarım uğruna Apple’ın bağlantılardan ödün verdiğini düşünmek çok doğal, optik bir sürücü eksikliği dışında endişeye mahal yok, iki USB 3.0, iki Thunderbolt, bir full HDMI çıkışı ve SDXC kart okuyucu emrinize amade.
Sonuç
MacBook Pro Retina Display’in çekici ve güçlü bir dizüstü olduğuna şüphe yok yine de fiyat etiketinin hakkını tam olarak verebildiğine dair kanımızı ayrıntılı testlerimizin sonuçlarına göre bildirebileceğiz. Fakat 2.7 GHz i7 işlemcinin ve MacBook’un bizi hayal kırıklığına uğratmayacağına inanmak istiyoruz.