Uzun yıllar gazetecilik yaptıktan sonra şimdilerde Twitter’ın Medya Bölümü Avrupa ve Afrika Başkan Yardımcısı olan Mark Little ile medyanın evrimini ve Türkiye’deki Twitter kullanıcılarının alışkanlıklarını konuştuk.
Medyanın son dönemde evrim geçirdiği bir gerçek. Bu sürece en yakından tanıklık eden isimlerin başında gelenlerden biri ise Mark Little. Kariyeri boyunca geliştiği bir gerçek. 11 Eylül saldırısı, Irak ve Afganistan savaşlarını takip eden ve kariyeri boyunca birçok habere imza atan Little, 2010’da kurduğu sosyal medya ajansı Storyful’u 2013’te Newscorp’a sattı. Son dönemde Twitter’ın medya bölmünü yöneten Mark Little ile Türkiye’deki kullanıcıların profilini ve medyanın evrimini konuştuk. Little, markaların Twitter’da başarılı olmasının formülünü de sohbetimiz sırasında verdi.
Medyanın evrimden bahsetmek istiyorum. Bu sektörün içinde uzun zamandır varsınız. Nasıl gelişti işler?
25 yıldır bir gazeteci ve girişimci olarak bulunuyorum. Şimdilerde de Twitter’da çalışıyorum. İnsanların hikaye anlatımı resmen devrim yaşadı. Benim gibi insanlar, gazeteciler ya da yayıncılar kitlelere mesajlarını gazeteler, TV’ler, radyolar aracılığıyla ulaştırıyordu. Fakat şimdilerde artık herkes mesajını doğru zamanda doğru kişiye, Twitter üzerinden ya da kameralı telefonlarıyla iletebilir. Bence markalar için en dramatik tarafı insanların medyayı tüketme alışkanlıkları oldu. Kablolar ortadan kalkıyor, artık bir TV abonesi olmuyorlar, mobilden giriyorlar, istedikleri zaman içeriklere erişmek istiyorlar. Markalara ve gazetecilere şu üç tavsiyeyi verebilirim. Öncelikle videoya odaklansınlar.
Twitter’da son bir yılda %220 video izlenme artışı yaşandı. İkinci şey mobil. Twitter’da insanların %82’si mobilde ve içeriği mobil cihazlardan tüketiyor. Son şey de canlı yayın. Bir hikaye anlatıyorsanız onları yakalamanız gerek. Artık insanların ilgisi çok daha kısaldı. Bunları da canlı yayın aracılığıyla yakalayabilirsiniz.
Bu sayede insanların sizin hikayenizi önemsemeleri ve dinlemelerini sağlayabilirsiniz. Bence medya bu şekilde değişti ve bence Twitter markalara ve hikaye anlatıcılara bütün trendleri ve işlerini geliştirmek için bütün fırsatları sunuyor.
Türkiye pazarı da gayet ilginç, buradaki kitle çok genç ve mobil. Türkiye pazarı ve Türkiye’deki markalar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Zengin, derinlikli ve üst düzeyde bir kültür var. Gençlerin mobilde olduğunu bilmek ve içeriğin burada tüketildiğini biliyoruz ve ilginç detaylar karşımıza çıktı. Bu kitleler spor hakkında da konuşuyorlar, ulusal tatiller hakkında da.
Mizah yapıyorlar, en çok takip edilen ünlüler arasında komedyenlerin olduğunu biliyoruz bu ülkede. İnsanlar kamu hizmetleri konusunda bilgi alıyorlar, ulaşım sistemleri konusunda iletişime de geçiyorlar. Burada gördüğümüz şey, Twitter’da günlük bazda diğer ülkelerde denk gelmediğimiz yoğunlukta bir kullanım. Spor gibi konularda derin iletişim kuruyorsunuz.
Örneğin Euro 2016’da Türkiye en çok tweet atan ülkeydi. Twitter, bu tür iletişim için ideal. Sporcular orada, canlı espriler yapan komedyenler orada… Markalar bize gelip ihtiyaçları olan tool’ları alıp bizimle iletişime geçebilirler.
Twitter’ın kültür, TV, ünlüler ve spor gibi konularda yaşanan değişime dahil olduğunu biliyoruz. Markalara tavsiyem ise, bu anın farkına varıp elde edilebilecek en iyi şeyi elde etsinler.
Türkiye’deki markaların performansı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Farklı video şekilleri var, bunları promosyonlu şekilde sunabiliriz fakat önemli olan attığınız tweet’ler etrafında bir sohbet başlatmanız gerekiyor. Videonun paylaşılabilmesi gerekiyor. Bugün mesela Coca Cola ve Nescafe’nin kampanyalarını konuştuk. Fakat tam o anda olan şeylere de önem vermeliyiz. Periscope var bunun için, Moments var benzer şekilde. Farklı hikayeleri bir araya getirebiliyorsunuz orada. Türkiye’de birçok şey oluyor ve markalar işin içinde fakat yapılacak daha çok şey var.
Kristal Elma’yı bir cümleyle anlatabilir misiniz?
Olan her şey burada. Evet, Twitter’da hep bu konuyu konuşuyoruz fakat festival alanına geldiğimde inovasyon için açlık sezdim, hızla değişen dünyada Türkiye’nin yerinin tartışıldığını gördüm Biricik bir etkinlik ve sadece birkaç tane benzer ölçekte etkinlik var dünyada.
Bu sebeple Türkiye’deki kreatif endüstri, Kristal Elma Festivali’nden büyük gurur duymalı.