Bir konuşma içerisinde “Amerikan otomobili” lafı geçiyorsa akıllara ilk olarak Ford’un ikonik modeli Mustang geliyordur. İlk olarak 1964 yılında üretilen Mustang’in son versiyonu atasının izinden gidip efsaneyi sürdürüyor.
Amerikan kası
Mustang dediğimiz zaman güçlü motoru ve egzozundan çıkan homurtu akıllara gelir. Ford yeni Mustang’de 5.0 V8 motorun yanında 2.3 litre 4 silindirli Ecoboost motor seçeneği de sunuyor. 4 silindirli motor kulağa başta kötü gibi gelse de yeni nesil motor Mustang ile çok iyi anlaşıyor. Alışkın olduğumuz o meşhur egzoz homurtuları 4 silindirde de devam ediyor.
Kaputun altında bulunan 317 beygir güç üretiyor. Bu sayede soluksuz şekilde hızlanmaya sahip olan yeni Mustang 4 silindirli olduğunu kullanıcısına unutturuyor.
Yeni nesil 4 silindirli motor sayesinde Mustang’in yakıt tüketimi korkutucu olmaktan çıkıyor. Yeni motor sayesinde V8 motora sahip kardeşinden daha az benzin istasyonuna uğrayacağı kesin. Ayrıca bu motorun emisyon değeri daha düşük.
Test ettiğimiz otomobil 6 ileri manuel vitese sahip. Çok başarılı vites geçişlerine sahip olan Mustang’in hızlanırken verdiği keyif nedeniyle ehliyetinizi kaybetmeniz muhtemel gözüküyor.
0’dan 100 km/s hıza 5.8 saniyede ulaşan yeni Mustang bu değeriyle performans otomobili olduğunu kanıtlıyor. Düzlük performansı çok başarılı olan Mustang virajlı ve dar yollarda ağır ve büyük olduğunu hissettiriyor. Fakat eski nesil Mustang’lere göre yol tutuş performansının çok arttığı belli oluyor.
Etkileyici detaylar
İkonik logo, sinirli yüz ifadesi, yatık arka cam sayesinde otomobile ilk bakışta Mustang olduğunu anlıyorsunuz.
Otomobilin tasarımında keskin hatlar ile yumuşatılmış hatlar bir arada kullanılmış. Gri renge sahip test otomobilimiz hatlarını çok belli etmiyor. Eğer Mustang kullanıdığınızı daha fazla belli etmek isterseniz sarı veya kırmızı renk opsiyonlarını tercih etmenizi tavsiye ederiz.
Otomobilin arka kısmına geçtiğimizde ise tamponun altında bulunan difizörün iki yanından çıkan egzozu görüyoruz. Yazının başında bahsettiğimiz o kükreme sesi bu egzozlardan geliyor.
Hava karardığında yerde beliren Mustang logosu kesinlikle etkileyici.
İçeride neler oluyor?
Kabinin içerisine girdiğinizde ise dış görünüşe göre sade bir tasarım bizi karşılıyor. Orta konsolda bulunan klima, müzik sistemi için kontrol düğmeleri bulunuyor. Başta karışık gibi gözükse de kolay kullanıma sahip.
Otomobilin direksiyonu ise eski nesil Mustang’leri andırsa da üzerinde bulunan tuşlar günümüz otomobillerinin olmazsa olmazı.
Otomobille sıkışık trafiğe girdiğimizde ise vites kolu ve el freni ile fazlasıyla vakit geçirdik. Günümüz otomobillerinin aksine daha yüksekte konumlanan vites ve el freni alışkanlık gerektiriyor.
Sıkışık trafikte ve park sırasında ise otomobilin boyutları biraz sıkıntı yaratabiliyor. Koltuk pozisyonunuzu ne kadar değiştirseniz de otomobilin bitiş noktalarını görmeniz zor. Bu nedenle otomobile alıştıkça Mustang’in nerede başlayıp nerede bittiğini anlıyorsunuz.
Ekranda neler var?
cof
Otomobilin orta konsolunda bulunan bilgi eğlence sistemi Ford’un Sync adını verdiği sistemin son versiyonu olan Sync 3’ü kullanıyor. Navigasyon, müzik sistemi gibi birçok detaya ulaşabildiğiniz bu dokunmatik ekran Android Auto ve Apple CarPlay desteğine sahip.
Karar
İtiraf etmek gerekirse Ford Mustang’in kaputunun altında 2.3 litre 4 silindirli motoru görmek çok şaşırtıcı geldi. Fakat bu motor sayesinde daha uygun fiyat etiketine sahip. Üstelik performans değerleri V8 motora sahip kardeşinden çok geride değil.
Boyutları nedeniyle şehir içinde kullanıma çok uygun yapıda değil ama tüm bakışları üzerinize çektiğinizden emin olun. Çünkü bir efsanenin direksiyonundasınız.
Stuff Görüşü: V8 motora sahip olmaması dezavantaj gibi gözükse de 2.3 litrelik Ecoboost motorun artıları çok fazla.
Beğendiklerimiz
- Amerikan klasiği artık Avrupa yollarına daha uygun
- 2.3 litrelik motor beklenenden fazlasını veriyor
- Hala klasik Amerikan esintilerine sahip
Beğenmediklerimiz
- Şehir içinde yine de çok ekonomik değil
- Boyutları şehir içi kullanımda sıkıntı yaratıyor
- İç mekan kalitesi artmalı