Hafta sonu evde oturup eski filmleri izleyen biriyseniz “Şurası neresiymiş acaba?” sorusunu en az bir kez sormuşsunuz demektir. Bu soru sizi öyle meşgul eder ki, arama motorunda “Hanzo’nun yakalanıp şehre getirildiğinde geçtiği cadde” gibi olmadık şeyler ararsınız.
Son günlerde herkesin konuştuğu Twitter hesabı @NerdeCekildi de bu merakın sonucunda ortaya çıkmış. İzlediği filmlerdeki sahnelerin çekildiği yeri bulan ve fotoğraflayan Kürşat Çetin’le konuştuk:
Sizi tanıyabilir miyiz?
Anadolu Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunuyum. İstanbul’da özel bir şirkette eğitim uzmanı olarak çalışıyorum. Kent temizliği yapan temizlik işçilerine eğitimler veriyorum.
Bu fikir nasıl ortaya çıktı?
Öncelikle koleksiyon arşiv yapan biriyim. Farklı hobilerim vardır. Yurt içi ve yurt dışından bardak altlığı biriktiririm, eski Rock kasetleri arşivim var (400 kadar) ve daha başka şeyler. Ayrıca yine yurt içi ve yurt dışında önemli şahsiyetlerin mezarlarını ziyaret ederim. Bunların arasında Yeşilçam oyuncuları da vardı. Ve bir gün Yeşilköy’de gezerken Şabanoğlu Şaban, Süt Kardeşler gibi filmlerin çekildiği köşkü keşfettim. Daha sonra “acaba” dedim ki her şey zaten “acaba”larla başladı. Şu film nerede çekildi, şu apartman duruyor mu… Neşeli Günler’deki turşucuyu buldum, Kapıcılar Kralı’ndaki apartmanı. Aslında Bizimkiler dizisindeki apartmanı ya da Mahallenin Muhtarları’ndaki kahveyi daha önceki yıllarda ziyaret etmiştim ama kıvılcım biraz sonra parladı ve süreç başladı.
Süreç nasıl işliyor? Filmlerin çekildiği yerleri nasıl buluyorsunuz?
İstanbul’u geze geze semtlere göre mimariyi kavradım biraz. Filmi izlerken “Aa, burası Nişantaşı!” diyebiliyorum. Bazı bilgilere gayet tabii internetten ulaşıyorum ama çoğu gezerek oluyor. Ufacık detaylarla ilgileniyorum. Filmdeki bir market, bir sokak adı, uzaktan görünen bir üst geçit ya da cami bana koordinatları veriyor bir şekilde. Sonra oraları görebileceğim internet adresine giriyor ya da doğrudan oralara gidip geziyorum. İnanılmaz zor diyebilirim. Tarlabaşı diye saatlerce ararım, gezerim ama Balat’tır orası. Cankurtaran’da gezerim ama Zeytinburnu’dur o mekan… İstanbul açık bir film stüdyosu. Ayrıca bir filmin farklı mekanlarda çekilmiş sahneleri var. Anlat İstanbul gibi.
Ne kadar zaman ayırıyorsunuz buna?
Ben hafta içi tam gün, Cumartesi günleri de 12’ye kadar çalışıyorum. Bu iş için Cumartesi öğleden sonramı ayırabiliyorum kısaca. Diğer tatil günlerini de tabii. Ön hazırlıklarımı yapıyorum. Adresleri, sokakları belirliyorum ve gidip oraları görüyorum. Geçenlerde Kıbrıs’taydım. Sezercik Küçük Mücahit ve Tarık Akan’ın Esir Hayat filminin çekildiği yerlere gittim kısa aralıklarda. Kıbrıs’ı biraz bilirim. Filmleri izlerken zaten mekanların nerede olduğunu anlamıştım. Bazen foto çekileceğim yeri günlerce araştırır, bulur ve gittiğimde o evin önüne ağaç dikildiğini ve ağacın devasa boyutlara ulaşması nedeniyle mekanın artık dışarıdan görülmediğini görürüm. Önce üzülürüm ama çok sürmez bu üzüntü. “Yıkılmış da olabilirdi” derim. Yıkılmasın, yeter ki önünü ağaçlar kaplasın. Ağaç iyidir…
Nasıl tepkiler alıyorsunuz?
Çok güzel tepkiler alıyorum. Ünlü insanlar, gazeteciler, oyuncular da takip ediyor ve hatta takdir ediyor. Bu, gurur verici bir şey tabii. Sonuçta bir hobi de olsa ciddi bir emek var. Kendimi övmek için söylemiyorum, öyle biri de değilimdir ama yaptıklarımın takdir görmesi güzel bir şey.
Ne kadar devam ettirmeyi düşünüyorsunuz?
Sınırım yok. Filmler hep çekilmeye devam edecektir. Ben de nerelerde çekildiğini kovalamaya devam edeceğim. Umarım bir gün Los Angeles’a gider de Geleceğe Dönüş filminin mekanlarını paylaşırım. Hem stüdyo hem dış çekim mekanlarını…