“İyi bir filmin arkasında iyi insanlar vardır”
Bahadır Karataş – Filmpark Film ve Medya Yapım Film Yönetmeni
Daha önce pek çok reklam filmi deneyiminiz oldu ancak motion capture teknolojisi sizin için de bir ilkti. Bu deneyimi ve Türkiye’de nihayet bu düzeyde bir iş yapılmış olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Motion Capture teknolojisini Türkiye’de ilk defa kullanacak olmak gerçekten heyecan vericiydi. Motion Capture işi artık çekimlerin doğal, kendiliğinden bir parçası gibi. Çekim günü boyunca Ahmet’in (Kural) giysisinin birkaç dakikada kalibre edilmesi dışında çekim programına ya da çekim tarzına olumsuz hiçbir etkisi yok. Herkes kaygı duymadan kolayca kullanabilir. Yapı Kredi, Rafineri, Filmpark ve Anima işbirliği tüm sektöre yepyeni bir ufuk açtı. Sadece reklam sektörü için değil, Türk sineması için de umut verici yepyeni bir yolun başlangıcındayız.
Murat Cemcir ve Ahmet Kural’la çalışmak nasıldı?
Murat Cemcir ve Ahmet Kural mükemmel oyuncular ve mükemmel insanlar. Son derece çalışkan, alçakgönüllü ve içtenler. Onları çok seviyorum. Birbirlerini çok iyi tanıyorlar. Yıllar boyu birlikte çalışarak geliştirdikleri eşsiz bir timing (zamanlama) duyguları var. Karakterlerinin üzerlerine titriyorlar. Bilirsiniz, yeni karakterleri oturtmak zaman ister. Ama biz bu süreci kolay atlattık. Şöyle bir yol tutturduk: Sevgili Emre’yi (Kaplan) de yoğun programından sıyırıp çekimden önce muhakkak dördümüz bir araya geliyoruz. Okuma provaları yapıyoruz, oyun provaları yapıyoruz. Yeni fikirler havada uçuşuyor. Ama en önemlisi, karakterleri sette değil, set öncesinde arıyoruz. Ve aramanın gerilimi ortadan kalkınca film seti hepimiz için sadece eğlenceli bir oyun bahçesi haline geliyor.
Yapı Kredi, Anima İstanbul ve sizin aranızdaki süreç nasıldı?
Yapı Kredi’yle, yapımevi Filmpark arasında nispeten dolaylı bir iletişim var. Doğal olarak, tüm sürecin merkezinde reklam ajansı olarak Rafineri bulunuyor ve Rafineri’nin bu zorlu süreci incelikle yönettiğini düşünüyorum. Hep birlikte yaşayarak gördük ki Motion Capture gibi yüksek teknoloji gerektiren bir kampanyanın önündeki en büyük sınav, işin takvimidir. Çekime ve çekim sonrası işlemlere ne kadar vakit ayırabilirseniz, elde edeceğiniz sonuçlar o kadar tatmin edici olur. Bu süreçte herkesin ne kadar büyük bir özveriyle çalıştığını yakından biliyorum. Yapı Kredi kampanyasının başarıya ulaşmasında en az sürecin merkezindeki Rafineri ve Filmpark kadar Anima’nın da büyük payı var. Hep söylerim, yine söyleyeceğim, iyi bir film tesadüf değildir. İyi bir filmin arkasında iyi insanlar vardır.
“Sonuca baktığımızda ekibimizle gurur duyuyoruz”
İlhan Poyraz – Anima İstanbul Partner ve Stüdyo Direktörü
Motion Capture izlerken etkileyici olsa da yaparken bir hayli zorlu olsa gerek. Sizin için de bir ilk olan bu sistemi kurmak ve üzerinde çalışmak nasıl bir deneyimdi? Böyle bir çalışmanın içinde yer almış olmaktan dolayı nasıl hissediyorsunuz?
Yeni teknolojileri, farklı yöntemleri deneyimlemeyi seviyoruz. Motion Capture, 3D bir karakteri hareket ettirmenin en hızlı yolu. Gerçek zamanlı olarak sonucu görebiliyorsunuz fakat sonrasında kaydedilen hareket bilgisini kusursuz bir hale getirmek için işlemek gerekiyor. Bu aşamada birçok farklı yöntem var. Robot Gary ile Metin projesi sayesinde çok dar bir zamanda ve çok yoğun çalışarak baştan sona bu yöntemleri deneyerek en uygun olanını bulma şansımız oldu. Ürünün yurt dışından ithalatından sete girene kadar olan süreç gerçekten zor ve bir o kadar da eğlenceliydi. Çıkan sonuca baktığımızda ekibimizle gurur duyuyoruz.
Yapı Kredi kampanyasında bu teknolojiyi kullanmaya nasıl karar verdiniz ve süreç nasıl ilerledi?
Projenin içinde Ahmet Kural gibi vücut dilini çok ustaca kullanan bir oyuncu olduğu için ilk günden beri kendimize koyduğumuz hedef; yaptığımız karakterin ve karakterin hareketlerinin Ahmet Kural’ın vücut dilini olduğu gibi yansıtacak şekilde olması gerektiğiydi. Ayrıca filmleri çok hızlı bir şekilde üretmemiz gerekiyordu. Bu yüzden projeyi motion capture teknolojisi kullanarak yapmaya karar verdik. Dünyada bugüne kadar üretilmiş birçok motion capture sistemi var. Bu sistemlerin birçoğunun şu an adı bile anılmıyor. VFX – animasyon endüstrisi tarafından şu an kullanılan iki farklı sistem ve bu sistemi üreten birçok marka var. Bu sistemlerin ve markaların hepsini teker teker inceleyip en sorunsuz çalışacağımız en iyi sistemi seçtik.
Bu süreçte ne gibi zorluklarla karşılaştınız?
Motion capture ile kaydettiğimiz hareket bilgisinin oyuncunun hareketleri ile bir piksel bile hata olmadan örtüşmesi gerekiyor. Dünyada bunu hiçbir işlem yapmadan olduğu gibi kaydedebilen bir motion capture sistemi henüz yok. Yani kusursuz bir sonuç için hareketi kaydettikten sonra kayıt sırasındaki sapmaları ve hataları düzeltmeniz gerekiyor. Bu gerçekten çok emek isteyen ve vakit alan bir süreç. Bunu hızlıca yapabilmemiz için bir iş akışı oturtmamız gerekiyordu ve çok az vaktimiz vardı. Üzerine en çok çalıştığımız ve en zor kısım burasıydı. Fakat çalıştıkça iş akışımız oturdu ve artık çok daha konforlu bir şekilde bu işi yapabiliyoruz.
“Ekip bizim mizah anlayışımızı çok iyi analiz etmiş”
Ahmet Kural – Oyuncu
Yapı Kredi’yle böyle bir projede çalışmaya sizi ikna eden, kampanyanın sizi en çok etkileyen tarafı ne oldu?
Proje anlatılırken “robot” oynayacağımı duyduğum anda ikna olmuştum. Bildiğiniz gibi projelerde tipolojik olarak farklı karakterler oynamayı ve onlara hayat vermeyi çok seviyorum. Motion Capture teknolojisinin Türkiye’de ilk kullanıldığı reklam filmi ve bu teknolojinin benim canlandırdığım karakter üzerinde uygulanıyor olması ve çıkan sonuç çok etkileyici.
Gary karakteri her ne kadar robot olsa da mizah anlayışı sizin oyunculuğunuzdan aşina olduğumuz bir çizgiye sahip. Hikayeye sizin de katkılarınız oldu mu bu anlamda?
Başta Rafineri/ Emre Kaplan ve tüm ekip bizim mizah anlayışımızı çok iyi analiz etmişler, önümüze çok iyi metinler geliyor. Sonrasında yönetmenimiz FilmPark /Bahadır Karataş dahil oluyor ve üzerinde hep birlikte tekrar çalışıyoruz, tabii çekim esnasında da doğaçlama katkılarımız oluyor.
Reklam filminde kullanılan çekim tarzı sizin için zorlayıcı oldu mu? Bu deneyimi bizzat yaşamak nasıl hissettirdi?
Çok kolay değildi ama ilginç ve eğlenceliydi. Aslında işin zorlayıcı tarafı bende değil çekilen görüntülerin Gary haline gelmesini sağlayan Anima ve ekibinde…
Türkiye’de bir ilki bünyesinde barındıran böyle bir kampanyada çalışmakla ilgili neler hissediyorsunuz?
Dijital dünyanın hayatımızdaki geldiği yer ve önemi yadsınamaz. Bu alanda gelişen, üreten bir hayat var ve bunu kendi çalışma prensibine dahil eden de bir ekip var. Sonucunda özenli, samimi ve keyifli bir çalışma ortaya çıkıyor.
Tüm kampanya sürecini ve markayla kurduğunuz bu ilişkiyi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Daha önce söylediğim gibi motion capture sistemi çok etkileyici ama sadece bununla sınırlamamak lazım. Geniş bir vizyona sahip, değer yatırımını bilen bir marka Yapı Kredi ve işinin en iyisi olan muhteşem bir ekiple beraberiz.
“Herkese geleceği getirirken güldürmek de cabası”
Murat Cemcir – Oyuncu
Yapı Kredi’yle böyle bir projede çalışmaya sizi ikna eden, kampanyanın sizi en çok etkileyen tarafı ne oldu?
Öncelikle, evde televizyon izlerken haberlerde gördüğüm robotun üstüme kalması fikri çok hoş… Ayrıca teknolojinin hayatımızdaki yerininin yine teknolojiyle anlatılması ve tabii ki Ahmet Kural’ı robot olarak görmek istemem…
Kullanılan tekniğin alışılmışın dışında olması sizin için zorlayıcı oldu mu?
Pek zor olmadı. Çünkü daha önce İşler Güçler ve Kardeş Payı dizilerimizden greenbox ve CGI tekniğine aşinaydık… Ve fakat tabii ki ilk viral filmimizin çekimi biraz fantastik geçti çünkü sadece birkaç oyuncu haricinde, stüdyoda tek bir nesne yoktu; yer gök yemyeşildi… Bir Marvel filmi seti gibi heyecan verici bir deneyimdi!
Türkiye’de bir ilki bünyesinde barındıran böyle bir kampanyada çalışmakla ilgili neler hissediyorsunuz?
İlklerde olmak ilham verici bir duygu… Kampanya sürecinde anlatılan ürün ve hizmetlerin ve reklam filmindeki teknolojinin ilk olması zaten projeyi seçme sebebimizdi…7’den 70’e herkese geleceği getirirken güldürmek de cabası…
Tüm kampanya sürecini ve markayla kurduğunuz bu ilişkiyi nasıl değerlendiriyorsunuz?
“Türkiye’nin Dijital Bankası” gibi bir iddianız varsa en iyi ekibi toplamalısınız. Emre Kaplan bize projeyi ilk anlattığında bir Hollywood filmi canlandı gözümde. Bahadır Karataş ve Anima projeye dahil olunca ise iddia makamının bu işe ne kadar sahip çıktığını görmüş olduk. Her anlamda yaratıcı ekibi özgür bırakmasıyla kampanyanın daha başında bu kadar ses getirmesine yardımcı olan ve bu ekibi toparlayan Yapı Kredi ile çalışmak ilham verici.
Sinemada kullanılan yenilikler teknolojinin gelişimine bağlı olarak her yıl biraz daha gelişiyor ve ortaya görsellik bakımından kusursuz filmler çıkıyor.
Bilgisayarda yaratıldığını düşündüğümüz birçok filmin karakterleri ise söz konusu ‘motion capture’ olunca temelinde gerçek bir insana dayanıyor. Oyuncu repliklerini söyleyerek rolünü yapıyor, sonrasında ise bilgisayar ve teknolojinin desteğiyle ‘gerçek insan’ yepyeni bir karakter haline geliyor.
The Lord of the Rings serisinde Andy Serkis’in hayat verdiği çoklu kişilik özelliğine sahip Sméagol/Gollum karakteri bu teknolojinin en güzel örneklerinden birisi. Aynı şekilde Avatar filmi de kullandığı teknoloji bakımından yıllarca adından söz ettirdi. James Cameron ve ekibinin yarattığı Pandora gezegeni ve burada yaşayan halk ‘motion capture’un en güzel örneklerini izleyicisine sundu.
İzlediğimiz filmlerde ‘motion capture’ın oldukça başarılı birçok örneği karşımıza çıkıyor. Tabii bunlar arasında rakiplerini sollayarak çok daha ön plana çıkmış filmler ve karakterler de bulunuyor.
Sinemada izlediğimiz en iyi ‘motion capture’ performansları:
“Gollum” The Lord of the Rings: The Two Towers (Andy Serkis)
“Koba” Dawn of the Planet of the Apes (Toby Kebbell)
“Neytiri” Avatar (Zoe Saldana)
“Davy Jones” Pirates of the Caribbean: Dead Man’s Chest (Bill Nighy)
“Kong” King Kong (Andy Serkis)
“Smaug” Desolation of Smaug (Benedict Cumberbatch)
“Dr. Manhattan” Watchmen (Billy Crudup)
“Mas” Star Wars: The Force Awakens (Lupita Nyong’o)
“Shere Khan” The Jungle Book (Idris Elba)
“BFG” BFG (Mark Rylance)