Stuff

Kadınların hayatını ‘kurtaran’ uygulamalar

Cep telefonları sayesinde istediğimiz zaman sevdiklerimizi arayabiliyor, yediğimiz yemeği veya tatil fotoğraflarımızı Instagram’da paylaşabiliyoruz. Peki ya bizim kadar şanslı olmayanlar?  Teknoloji onların hayatına nasıl dokunuyor?

Bilgiye erişimi olmayan sığınmacı kadınlar

Tüm dünyadaki sığınmacıların yüzde 41’ini çocuklar oluştururken sığınmacıların yarısını ise kadınlar oluşturuyor. Savaş nedeniyle parçalanmış ülkelerini geride bırakarak mülteci kamplarında ya da büyük şehirlerde oldukça zor şartlar altında yaşamaya çalışan sığınmacılar arasında en korumasız olanlar da yine kadınlar… Kadın sığınmacılar, cinsel şiddete, baskıya maruz kalıyorlar, erken evliliğe zorlanıyorlar, sosyal olarak izole ediliyorlar ve eğitim, sağlık gibi en temel ihtiyaçlara erişim sıkıntısı çekiyorlar. Bu kadınlar bilgiye erişemiyor ve çoğunlukla ihtiyaçları olduğunda yardım bulamıyorlar. Ancak teknoloji bu konuda bir nebze olsun yardım edebilirmiş gibi görünüyor.

Tasarımcı, kodlayıcı, akademisyen ve sivil toplum örgütleri çalışanlarından oluşan bir grup gönüllü insan, her yaştan sığınmacı kadını bilgilendirecek ve eğitecek teknolojiler geliştirmek için çalışıyor. Örneğin, Eylül 2015’te kurulan Techfugees’in şimdiden 12 ülkede, 11 binden fazla gönüllü üyesi var. Amaçları, sığınmacıların ihtiyaçlarına teknolojik çözümler bulmak. Projeler geliştiriyor ve etkinlikler düzenliyorlar. Bu tür girişimlerden biri, sığınmacıların ruh sağlığına destek olacak bir servis sunmak için çalışırken bir diğeri on binlerce kayıp çocuğun bulunması için çalışmalar yürütüyor.

En büyük problemlerden birisi de doğru bilgiye erişim… Sığınmacılar, Google üzerinde çok fazla yardım sayfası olduğunu ancak bu sayfalarda neredeyse hiç bilgi olmadığını ve bu yüzden kullanıcı dostu olmadıklarını ifade ediyorlar.

Özellikle sağlıkla ilgili konularda kadın sığınmacıların doğru bilgiye erişimi ve yardım talep edebilmesi hayati önem taşıyor. Bu konuda yardımcı olma amacı taşıyan bir başka oluşum ise HaBaby… Mobil uygulaması da olan bu internet sitesi, sığınmacı kadınları doğum öncesi ve doğum sonrası süreçlerle ilgili bilgilendirmek için kurulmuş.

Empower Hack isimli bir diğer girişimin projeleri arasındaysa, çalışmak isteyen ancak engellerle karşılaşan sığınmacı kadınlara eğitimler sunarak destek vermek, kod yazmayı öğretmek ve bu sayede onları çalışma hayatına kazandırmak var.

(Suriyeli sığınmacıların yüzde 70’i akıllı telefona sahip. Birçoğu, akıllı telefonlarını aile içinde ortak kullanıyor, bir kısmı ise bir diğer aileyle paylaşıyor.)

Ahlak polisinden kaçma yöntemi

Gelelim İran’a… Bilindiği gibi ülkede kadınlar fazla makyaj yapmışlarsa ya da baş örtülerini doğru takmamışlarsa ahlak polisleri tarafından tutuklanıp şiddete maruz kalabiliyor.

Şimdi yeni bir akıllı telefon uygulaması, genç İranlılara ahlak polisinden kaçınmaları konusunda yardımcı oluyor. ‘Gershad’ isimli uygulamada polis kontrol noktasını farkeden bir kullanıcı, kimliğini gizli tutarak bu bilgiyi diğer insanları uyarmak için harita üzerinde paylaşıyor. Çok sayıda insanın katkıda bulunmasıyla, ahlak polisinin nerelerde olduğu görülüyor ve bu bilgilere göre yolunuzu değiştirebiliyorsunuz. Verileri lokasyon bazlı olarak ekrana yansıtan Gershad böylece İranlı kadınların polis kontrol noktalarından kaçınmasına yardım ediyor.

Kimliklerinin paylaşılmasını istemeyen uygulamanın yaratıcıları, bu platformu İran ahlak polisine karşı şiddet içermeyen bir direniş olarak gördüklerini söylüyor ve “Ahlak polisi tarafından durdurulmanın ne kadar yüz kızartıcı, küçük düşürücü ve bazen de korkutucu olduğunu biliyoruz, bu yüzden böyle bir yardım sunmak istedik” diyorlar. Gershad’ın geliştiricileri uygulamalarına çok yoğun bir talep olduğunu ve pozitif yorumlar aldıklarını da paylaşıyorlar. Hatta Suudi Arabistan’daki ahlak polisinden kaçınmak için uygulamanın Arapça versiyonunun çıkması için de istekler almışlar ve uygulamayı Orta Doğu’daki başka ülkelerde de kullanıma sunmayı amaçlıyorlar.

Uygulama şimdilik yalnızca Android telefonlarda kullanılabiliyor.

Hindistan’da tecavüz panik butonu

Son dönemde Hindistan, giderek artan tecavüz ve diğer cinsel şiddet olayları nedeniyle tüm dünyanın tepkisini çekti. Sadece 2014 yılında ülkede kadınlara yönelik bilinen ve rapor edilen 330 binden fazla şiddet vakası yaşandı. Tüm bu olaylar bazı şirket ve devlet yetkililerini, kadınların acil durum servislerine ulaşabilmesini kolaylaştıracak uygulamalar ve yeni servisler geliştirmeleri için harekete geçirdi.

En hızlı büyüyen akıllı telefon marketlerinden biri olan ve 1 milyara yakın mobil telefon kullanıcısının bulunduğu Hindistan’da geçen yıl kadın ve çocuklardan sorumlu bakan Maneka Gandhi, cep telefonlarında zorunlu bir panik butonu yer alması önerisini sunmuştu ve şimdi ülkenin iletişim bakanlığının duyurusuyla bu kesinleşti. Kadınları cinsel şiddetten koruma çalışmaları kapsamında, önümüzdeki yıldan itibaren Hindistan’da satılacak her cep telefonunda, bir kısayol olabilecek şekilde bir acil durum tuşu yer alacak. Panik butonunun, akıllı telefonlarda yeni bir tuş kullanılarak ya da daha basit cihazlarda 5 ya da 9 rakamları tuşlandığında servislere haber verecek şekilde tasarlanması planlanıyor. Ocak 2017’den itibaren tüm telefonlarda bu özellik zorunlu bir şekilde yer alacak. Apple ve Samsung gibi önde gelen teknoloji şirketleriyle birlikte tüm telefon üreticilerinin de bu yasaya uyarak, kadınların hayatını kurtarma misyonuna destek vermesi bekleniyor.

Hindistan İletişim Bakanı Ravi Shankar Prasad bu gelişmeyi “Teknoloji insan hayatını daha iyi hale getirmek için var ve biz de teknolojiyi kadınların güvenliğini sağlamak için kullanmak istiyoruz” diye anlattı. Yasanın yürürlüğe girmesiyle, teknoloji bazlı bir güvenlik desteğinin ülkedeki cinsel taciz olaylarının önüne geçmesi için yardımcı olması umut ediliyor.

Çok uzağa gitmeye gerek yok

Hindistan’daki panik butonuna benzer bir uygulama da kadın cinayetlerinin çok sık yaşandığı Türkiye’de var. Vodafone Türkiye’nin Kırmızı Işık adlı uygulaması sayesinde şiddete maruz kalan kadınlar artık tek bir dokunuşla desteğe kavuşabiliyor. Ülkemizde giderek artan kadına yönelik şiddete karşı mobil iletişim teknolojisinin gücünü kullanmak için harekete geçen Vodafone Türkiye, hayata geçirdiği “Kırmızı Işık” uygulamasıyla kadınların şiddete maruz kaldığı anlarda, kolluk kuvvetleri ya da yakınlarına kolaylıkla haber verebilmesini sağlıyor.

Uygulama içerisinde, acil durumlarda ulaşılması istenen 3 kişi tek tuşla kaydedilebiliyor ve Salla&Uyar özelliğiyle kayıtlı kişilere mesaj ve konum bilgisi “Acil SMS” olarak gönderiliyor. Ayrıca Alo 183, 155 Polis İmdat, Ambulans ve Jandarma acil numaraları tek tuş ile aranabiliyor. Uygulamada ayrıca, kadına en yakın Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi adresleri, başvurabileceği kuruluşlar ve haklarıyla ilgili bilgiler de bulunuyor.

Kırmızı Işık uygulamasıyla ilgili Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel, “Vodafone Türkiye olarak mobil ile inovatif çözümlerle sosyal dönüşüme olumlu katkıda bulunuyoruz. Kadının sosyal ve ekonomik statüsünü yükselten çalışmalardan daha fazlasına ihtiyacı olduğunun da bilincindeyiz. Vodafone olarak kadına yönelik şiddetin; ağır bir insan hakkı ihlali ve ciddi bir toplumsal sorun olduğuna inanıyoruz. Bu yüzden sadece mahkemelerin uygun gördüğü kadınlar haricinde, ihtiyacı olan tüm kadınlar için kadına şiddetin durdurulmasında etkili olacağına inandığımız Kırmızı Işık uygulamasını geliştirdik” diye konuştu.

Kadının durumunun çok yavaş bir biçimde iyileşme gösterdiği dünyada bu tür girişimler ve gönüllülerin çalışmaları zor koşullardaki kadınları destekleyerek onlara yalnız olmadıklarını hissettirdiği için büyük önem taşıyor.

Bu makale Stuff’ın Haziran 2016 sayısında Doğanay Konalı imzasıyla yer almıştır.