Son zamanlarda gerek monitör gerek mobil cihaz ekranlarında ismini sıkça duymaya başladığımız IPS panelleri ViewSonic uzmanlarına sorduk ve hakkında bilmen gereken her şeyi yazdık.
IPS (In-plane switching) 1996 yılında Hitachi tarafından TN (Twisted Nematic) panellerin dar bakış açıları ve verilen rengin yetersiz kalmasından dolayı geliştirilen bir panel teknolojisidir. IPS paneller 178 derece görüş açıları sayesinde neredeyse her açıdan monitörün dik bakıştaki görüntü kalitesini sunar. Ayrıca renk ve görüntü kalitesi olarak gerçeğe en yakın görüntüyü sağlar. Bu panellerin enerji tüketimlerinin düşük olması elektrik faturalarımızı düşürürken, akıllı cihazlarımızın batarya ömürlerini de uzatıyor.
Yıllardır profesyonel tasarımcı ve fotoğrafçıların kullandığı IPS paneller, son yıllarda en çok Apple’ın iPad tabletiyle günlük hayatımızdaki yerini aldı. Zamanla ucuzlayarak ve gelişerek her gün kullandığımız cihazların vazgeçilmezi haline geldi. Özellikle çoklu monitör kullanımında ekranların hepsine dik bakamadığımızdan ekranlar arasında görüntü kalite farklılıkları oluşur. IPS paneller ile monitörlere dik bakamasak bile monitörlerden gerçeğe yakın renkler alırız. Ayrıca tablet ve akıllı telefonlarda sabit kullanım olmadığı için görüş açısı hayati önem taşır. Bu cihazlarda IPS ekranların farkını bariz bir şekilde hissederiz.
Peki IPS panel nasıl çalışır?
Resimdeki gibi TN ve VA panellerdeki kristal moleküller hareket halinde paralelliğini kaybederken IPS panelde bu paralellik korunur. Bu sayede panelin içindeki ışığın dağılımı azalır. Dağılımın azalması da panele geniş bakış açışı ve daha iyi bir renk üretimi sağlar. Ayrıca IPS’in açılımı kristallerin paralel olarak yer değiştirmesinden gelir.
IPS panellerin TN ve VA panellere göre farkları nedir?
TN ve VA panellere dokunulduğunda panelde renk bozulması olur. Bu durum kristallerin paralelliği sayesinde IPS panellerde yaşanmaz.
IPS Panellerde net olmayan görüntüler oluşmaz. Diğer panellere göre görüntü daha nettir.
VA panellerde hareketli videolarda gecikmeler yaşanabilirken IPS panellerde bu gecikmeler asgari düzeydedirler.
İlk nesil IPS panellerde, VA ve TN panellere göre gecikme süresi (10-14 ms) daha fazlaydı. Bu da oyun gibi çok hızlı grafik işlemlerde ghostinge (hayaletlenmeye) neden olabiliyordu. Fakat yeni nesil IPS panellerde bu sorun çözülmüş durumda. ViewSonic VP2770-LED gibi sahip profesyonel IPS Panel monitör ile Battefield, Call of Duty gibi aksiyonu bol oyunlarda da herhangi bir şekilde ghosting yaşanmamaktadır.
Ayrıca IPS paneller, aşağıdaki videoda da görebileceğiniz gibi TN panellere göre daha geniş görüş açısı ve daha gerçek renkler sunar.
Elindeki cihazın IPS olup olmadığını nasıl anlarsın?
Bunu anlamak için iki yol var:
1. Panele dokunduğunda renk bozulması yaşamıyorsan, bu panel IPS’tir.
2. Panele bir büyüteç ile yakından bak. Piksel sıralanması alttaki resimdeki gibiyse, bu panel IPS’tir.
IPS’in de çeşitleri var
IPS teknolojisi neredeyse 20 yıldır geliştiği için kendi içinde de birçok farklılık gösterir. Bu farklılaşmaların kendine has isimleri var ve bir cihaz alırken teknik özelliklerde bu isimlere rastlıyoruz. Hatta IPS panelleri kullanacağımız alana göre bu isimlerden yaralanabiliriz.
S-IPS; “Super IPS IPS” teknolojisindeki ilk büyük gelişmedir. Tepki süresi ve üretim maliyetini düşürmek için geliştirilen bu teknolojiyi günümüz cihazlarında sıkça görebilirsiniz. Hatta S-IPS piyasada en çok görülen IPS paneldir diyebiliriz.
AS-IPS; “Advanced-Super IPS” yani gelişmiş süper IPS. Bu IPS paneller piyasada çok görülmedi. Fakat NEC tarafından 20WGX2 ürününün de kullanıldı. Rivayetlere göre bu panel ayarlanmış özel üretim bir paneldir. Ayrıca bu panelin piyasadaki en iyi bir tepki süresine sahip IPS panel olduğu söylenmektedir.
H-IPS; Yeni nesil S-IPS panel. Piksel hizalanması biraz farklıdır. Yatay olarak ayarlanmış bu hizalanma sonucu panele “Horizontal IPS” yani “Yatay IPS” denmiştir. Ufak bir elektrot ile pikseller düz yatay çizgiler olarak ayarlanmıştır. Modern IPS panelleri yakından incelerseniz genelde H-IPS piksel yapısında olduğunu görürsünüz.
e-IPS; Günümüzde kullanılan IPS panellerin en yenisi diyebiliriz. İsmindeki “e” harfinin tam anlamı maalesef hala muamma. Ama “economic” ve ya “enhanced” yani “ekonomik” veya “gelişmiş” anlamına gelebilir. Şahsen bazı modellerinin 8-bit yerine 6-bit renk ve üreticilerin daha ucuz satmasından dolayı “ekonomik” seçeneğini mantıklı buluyoruz. “Gelişmiş” ise sunduğu özelliklere göre pek uymuyor diyebiliriz. e-IPS, H-IPS teknolojisinin alt dallarından birisidir.
UH-IPS ve H2-IPS; Aslında iki teknolojide birbirine benzer fakat üreticilerin anlaşamaması sonucu farklı isimlendirilmişlerdir. UH-IPS, “Ultra Horizontal IPS” olarak açılır ve H-IPS teknolojisinin alt dallarından biridir. Bu teknolojide alt pikseller daha küçük olduğundan piksel araları normalden daha azdır. UH-IPS de, H-IPS’e göre %18 daha az siyah alan vardır. Bu sayede daha fazla enerji tasarrufu sağlanırken, kontrast ve parlaklıkta gelişmeler olur.
S-IPS II; S-IPS’in güncellenmiş halidir. UH-IPS gibi bu panelde de %11.6 daha az siyah alan vardır. Aynı iyileştirmeler bu panelde de mevcut. Bu paneli H-IPS’den ayıran en büyük fark geleneksel ok dizilimidir. Bu panel de e-IPS gibi bir alt dal paneldir.
p-IPS; Bu panelin adı 2010 yılında NEC tarafından verilmiştir. “p” harfinin karşılığı performanstır. Bu panel genelde 24″ – 30″ gibi büyük ekranlarda kullanılmıştır. Aslında p-IPS’de H-IPS’in alt dallarından biridir. Bu panelin ayrıt edici özelliği 8-bit modüle 10-bitlik alıcı (8-bit+AFRC) kullanarak 10-bit’e kadar renk alabilmesidir. 1.07 milyar renk paleti sunmasına rağmen renk derinliği 16.7 milyonda (8-bit) kalmıştır. Ayrıca bu paneli tam anlamıyla kullanmak için Dual-DVI veya DisplayPort çıkışınız olması gerekmektedir.