Stuff İngiltere’den Tom Parsons, triatlona katılıp son dönemlerin en havalı akıllı saatiyle 3 ay geçirdi ve hem spor hem de teknoloji dünyasını mercek altına aldı.
1. gün
Piyasada satılan akıllı saatler fitness saatlerine özeniyor, fitness saatleri ise akıllı saatlere. Fakat iki özelliği bir arada başarıyla taşıyabilen yok gibi. Fenix 3 ile geçireceğim üç ayın ardından, bunu başarabilmiş mi göreceğiz.
Bu saat spor yapanların ne kadar kalori harcadığını, ne kadar uyuduğunu göstermenin dışında akıllı telefonunuza bağlanarak aklınıza gelebilecek tüm bildirimleri gösteriyor. Mail, WhatsApp, maç sonuçları, mesajlar bunlardan bazıları. Bağlı olduğunuz telefondaki müzikleri kontrol edebiliyorsunuz. Ayrıca termometre, barometre gibi uygulamalarına da sahip.
Saat boyut olarak, geleneksel saat kullanıcılarına çok fazla gelmeyecektir. Ayrıca görüntüsü diğer fitness saatlerine göre daha başarılı olduğu için gündelik kullanımda çok göze batmayacaktır. Daha şık görüntü isterseniz Sapphire versiyonunu alabilirsiniz. Bu versiyonu paslanmaz çelikten kayışa sahip olduğu için daha şık gözüküyor. Ayrıca satılan kayış setinden alıp isteğinize göre değişiklik de yapabilirsiniz.
Üzerinde bulunan tuşlar analog saat kullanıyormuş hissi yaratıyor. Her tuşun kendine ait bir fonksiyonu var. Eğer uzun süre basılı tutarsanız farklı fonksiyonu ortaya çıkıyor. Örneğin ekran ışığını yakan tuşa uzun süreli basıldığında cihazı kilitleme veya kapatma fonksiyonuna kavuşuyor. Üstte bulunan tuş menüye girmenizi sağlayıp birçok ayar yapmanıza imkan tanıyor. Fakat hangi tuşun ne işe yaradığını öğrenmek uzun süre alabilir. Örneğin ben 15 dakika sonra tuşların fonksiyonlarını öğrendim.
Birçok ayarı saatin üzerinden gerçekleştirebilirsiniz. Akıllı telefonunuza indireceğiniz Garmin Connect uygulaması üzerinden de detaylı ayarlar yapmanıza imkan tanıyor. Ayrıca bu uygulama üçüncü parti uygulamalarının bazılarıyla uyum göstererek akıcı bir biçimde senkronize çalışabiliyor. Teknoloji dünyasında çok sık karşılaşılmayan bir durum olduğu için vurgulamak istedim.
2. gün
Fenix 3’e göre dün gece düzenli bir uyku uyumadım fakat bu benim bugün koşmama engel değil. Start/Stop düğmesine bir kez basarak aktiviteye hazır olduğumu Fenix 3’e bildiriyorum. Menüden “Koşu”yu seçiyorum. 5 saniye sonra GPS ile bağlantı kuruluyor. GPS sayesinde ne kadar koştuğumu görebiliyorum. Durduktan sonra menüden diğer koşu bilgilerine ulaşabiliyorum. İsterseniz ana ekranda gözükecek bilgileri düzenleyebiliyorsunuz. Kalp atış sensörünü ekstaradan alıp senkronize edebilirsiniz.
10. gün
Aradan 10 gün geçti ve ilk defa Fenix 3’ü şarja bağladım. Kolayca bağlanan şarj aletinin diğer ucu USB olduğu için şarj etme konusunda sıkıntı yaşamıyorsunuz.
17. gün
Ne kadar yüzdüğümü göstermesi Fenix 3’ün hoşuma giden özelliği. Bunu yapan farklı saatler de var. Yaklaşık 1 saat boyunca soğuk ve bulanık suda yüzdüm. Bu sırada bana GPS ile belirlediğim rotayı gösterdi. Kaç kalori yaktığımın, kaç kulaç attığımın bilgisini de verdi. Suda neler yaptığınızı görmek adına güzel özellikler.
40. gün
Koluma gelen bildirimlerden kolay kolay vazgeçemem gibi gözüküyor.
50. gün
Live Track isimli özelliğini keşfettim. Bu özellik sayesinde yarış gibi uzun soluklu bir aktiviteye katıldığınızda belirleyeceğiniz kişiye bunu mail atıyor. Bunun için telefona ihtiyacınız var. Yüzerken bu uyarıyı yapamayacak ne yazık ki.
90. gün
Triatlon günü. Burası Garmin’i test etmek için en ideal yer. Yarışın stresiyle başlangıçta yanlış tuşa bastığım için test başlamadan bitti. Bu tamamen kullanıcı hatası. Fenix 3’ü seviyorum..
Teknik Özellikler
Ekran 1.2 inç LCD, 218×218 piksel
Su geçirmezlik 100 metreye kadar
Bağlantı GPS, GLONASS, Wi-Fi, Bluetooth
Takip Snowboard/ kayak, tırmanma, yürüyüş, koşu (açıkhava ve kapalı), bisiklet, yüzme
Batarya 300 mAh
Boyutlar 51x51x16 mm
Ağırlık 85 gram
Stuff Görüşü
Akıllı, kuvvetli ve hem şehirde hem de sporda kullanılıyor. 5/5