Stuff

Halkın projeleri ve dev firmalar karşı karşıya

Kickstarter, Indiegogo ve diğer kitle fonlama siteleri dev firmalara kafa tutuyor. Yenilikçilik savaşının galibi kim olacak?

Henüz 20 yaşındasın, ailenin evinde yaşıyorsun ve daha önce hiçbir iş tecrüben olmamış; gerçekten güzel bir fikrin varsa, tüm bunlar önemsiz… İşte kitle fonlama, buna benzer senaryolardan çıkan fikirleri hayata geçirebiliyor. Dünyanın dört bir yanından insanlar, fikrinin hayata geçmesi, hatta fikir bir ürün ise buna sahip olmaları gerektiğini düşünüyor ve projeni fonluyor.

Çoğu kişi için Oculus, Facebook’un 2 milyar dolara satın aldığı, geleceğin eğlence kültürünü elinde tutan firma olsa da, aslında bu sanal gerçeklik başlığı üreticisinin serüveni, 2,5 milyon dolar destek toplayan bir kitle fonlama projesi olarak başladı. Oculus’un yanı sıra, Android oyun konsolu Ouya 8,5 milyon dolar ve şu an tüm teknoloji sektörünün yöneldiği segmenti domine eden akıllı saat Pebble ise 10 milyon dolar fonlanmayı başarmıştı. Bunlar gibi daha birçok örnek var ve tüm bunlar heyecan verici çünkü internet, hak eden tüm fikirleri milyon dolarlara boğabilecek potansiyelini en çıplak şekliyle gözler önüne seriyor; üstelik, en başta da belirttiğimiz gibi, bunu fikrin babasının kim olduğuna bakmadan, büyük bir samimiyetle gerçekleştiriyor.

Peki, insanlar neden paralarını elle tutamadıkları, henüz fikir aşamasında olan bir projeye yatırıyor? Çoğu kitle fonlama projesi, destekçilere destekleriyle doğru orantılı olarak avantajlar sağlanıyor. Projeye 1 dolar destekte bulunursan, projenin web sitesindeki teşekkür listesine adını yazdırabilirsin, 5 dolar desteğin karşılığında şapka alırsın, 50 dolarda ise satışa çıktığında ürünü indirimli destekçi fiyatından satın alma şansı yakalayabilirsin gibi; tüm bunlar proje sahibine kalıyor. Yine çoğu proje belli bir destek karşılığında ürünün ilk prototiplerini destekçiye göndermeyi tercih ediyor.

Indiegogo ve Kickstarter’ın başını çektiği kitle fonlama portalları hızla artıyor ve milyonlarca dolar AR-GE yatırımı yapan firmalarla girişilen yenilikçilik yarışına katılıyorlar.

Apple yeni iPhone’a istediğin özellikleri koysun diye dua etmene ya da üniversiteyi bitirmediğin ve sermayen olmadığı için harika fikrini ertelemene gerek yok. Fonla ve fonlan; işte bütün mesele bu…

Aşağıdaki göreceğin ürünlerden solda yer alanlar kitle fonlama, sağdakiler ise dev firma ürünleridir.

AKILLI SAAT

[one_half]

Pebble Steel

 

Pebble Steel doğrudan Kickstarter’dan doğmadı ama ilk Pebble kitle fonlanmasaydı asla var olamazdı. Orijinal Pebble 10 milyon dolar bağış toplayacak kadar insanları cezbetmeyi başardı ve plastik gövdesi onun her gün takabileceğin bir saatten çok oyuncağa benzemesine sebep oluyordu. Pebble’ın ikinci saati Steel ise Swatch gibi ünlü firmaların saatlerini gölgede bırakacak bir tasarıma, tüm o akıllı saat yeteneklerine ve Gorilla Glass cama sahip. Android ve iOS ile çalışan cihazlarla uyumlu ve telefonundaki tüm bildirimleri bileğine taşıyor. Pebble mağazasındaki uygulamalar ile saat egzersiz bilekliğine, uzaktan kumandaya veya bir oyun konsoluna dönüştürebiliyor. Pebble’lara özel bir Flappy Bird klonu bile var!

getpebble.com / 250 USD

[/one_half]

[one_half_last]

Samsung Gear 2

 

Samsung’un ilk akıllı saati harika değildi ve umut verici bir hamle olarak görüldü. Gear 2 ise ilk bakışta orijinal Gear’ın çirkine-çalan kasasının çok az elden geçirilmiş ve işlemcisine birkaç yüz MHz eklenmiş halinden fazlası gibi görünmüyor fakat bu doğru değil. Kamera ustaca kayışta konumlandırılmış ve dahili kalp ritmi algılayıcısı var. İlk saatinde işletim sistemi olarak Android’i tercih eden Samsung, Gear 2’de tercihini Tizen’den yana kullanarak, saatine daha uzun pil ömrü sağladı. Feedly, eBay ve Evernote gibi üçüncü parti uygulamaları çalıştırabiliyor fakat ne yazık ki yalnızca belli başlı Samsung telefonlarla çalışıyor. Tasarımı ‘ben bir teknolojik ürünüm’ diye bağırdığından, yalnızca geek’lere hitap ediyor.

samsung.com/tr / 799 TL

[/one_half_last]

STUFF’IN GÖRÜŞÜ 

Gear 2 önce akıllı, sonra saat. Pebble ise bu ikisini olması gerektiği gibi bir araya getiriyor.

YARATICILIK

[one_half]

3Doodler

Evinde biblolardan ateşli silahlara kadar çeşitli şeyler yapabilmek 3D baskı trendine karşı heyecan duymanı sağlamadıysa, 3Doodler bakış açını değiştirebilir. 3Doodler ile CAD dosyaları ve dev bir makine ile uğraşmaktan kurtuluyorsun. Plastiğini koyuyorsun, o da saniyeler içinde bunları eritip, sana havaya çizim yapma olanağı sunuyor. 3Doodler’ı eline aldığın an üç boyutlu baskının Picasso’su gibi çizim yapamıyorsun. Yaratıcılığını perçinlemek için en iyi yol, diğer 3Doodler’cılar ile fikir alışverişi yapmak. Firmanın sitesinde, 3D baskı şablonlarını birbirleri ile paylaşan hoş bir topluluk var. Paylaşılanlar arasında yılbaşı süslerinden, bumeranglara kadar çeşitli; herkesin ilgisini çekebilecek 3D baskı şablonları bulunuyor.

the3doodler.com / 100 USD

[/one_half]

[one_half_last]

Wacom Inkling

Wacom Inkling, çizimin daha çok iki boyutlu kısmına odaklanıyor ve bildiğimiz kalem ve kağıt ritüelini, teknoloji ile harmanlıyor. Bu dijital kalemi diğerlerinden farklı kılan ise üzerinde çalıştığın kağıda taktığın 2 GB’lık özel algılayıcısı. Tüm kalem darbelerini, ne kadar baskı uygulandığı da dahil algılıyor ve üzerindeki tuşa basarak çizimine yeni katmanlar ekleyebiliyorsun. Mac’ine veya PC’ne USB ile bağlayarak, çizimini Photoshop, Illustrator veya Shetchbook’taki son düzenlemesi için dijital ortama ortama aktarabiliyorsun. Günün sonunda, Inkling sana 3Doodler gibi elle tutulur fiziksel objeler veremese de, çizimlerini dijitalleştirmek ve son rötuşları bilgisayarından yapmak için birebir.

wacom.com / 469 TL

[/one_half_last]

STUFF’IN GÖRÜŞÜ
Inkling çizimleri dijitalleştirmek için idealken, 3Doodler seni yepyeni bir boyuta taşıyor.

SANAL GERÇEKLİK

[one_half]

Oculus Rift

Oculus Rift, 2012 haziranından beri sanal gerçeklik denildiğinde akla gelen ilk ürün fakat hâlâ yalnızca geliştiriciler tarafından satın alınabiliyor. Teknoloji dünyasının 90’larda vazgeçtiği sanal gerçeklik fikrini yeniden hayatlarımıza sokan Rift, yüksek çözünürlüklü OLED ekran ve hareketleri takip eden kamera ile donatılan yeni sürümü (DK2) ile oyunculuğun parlak geleceğini gözler önüne seriyor. Henüz Rift’in ne zaman satışa çıkacağını bilmiyoruz ancak, hali hazırda Eve: Valkyrie, Surgeon Simulator ve Star Citizen oyunlarının Rift sürümleri geliştirilmiş durumda. Wing Commander’ın geliştiricisi de Rift’e özel bir RPG oyunu üzerinde çalışıyor. Mark Zuckerberg 2 milyar dolara oyunculuğun geleceğini aldı.

oculusvr.com / 350 USD

[/one_half]

[one_half_last]

Sony Project Morpheus

Sony bu işte yeni değil. 2011 yılında kişisel 3D başlığı HMZ-T1’i satışa sunmuştu. Bu, sanal gerçeklikten ziyade, kafaya geçirilen bir 3D televizyondu. Project Morpheus, tasarım açısından HMZ-T1’e benziyor fakat çalışma prensibi tamamen farklı. Morpheus, PS4 ve onun Eye kamerası ile birlikte kullanılmak üzere geliştirildi ve hareket algılayıcı Move kumandalarıyla da destekli. Kafanı sürekli olarak takip eden bu başlığın ikinci ekran uygulaması bile var; ikinci bir kişinin oyuna dahil olmasını sağlıyor. Sony, Project Morpheus’un sanal turizm için de kullanılabileceğinden bahsetti ancak, milyonlarca konsol oyuncusu için bu pek de önemli değil. Önemli olan, PS4 oyuncularının sadece PC için geliştirilen Rift deneyimini yaşayacak olmaları.

sony.com.tr / Açıklanmadı

[/one_half_last]

STUFF’IN GÖRÜŞÜ

Oculus önce davransa da, günün sonunda sanal gerçekliğin ekmeğini Sony yiyebilir.

EGZERSİZ

[one_half]

Dash

Telefonunla koşuya çıktığında çok daha yavaş koşmuyorsun ama yine de ağırlığı rahat hissetmeni engelleyerek, sana külfet oluyor. Dash ile telefona ihtiyaç duymadan koşu uygulaması kullanabilmen ve aynı zamanda favori şarkılarını dinleyebilmen mümkün. Egzersiz algılayıcıları ve 4 GB müzik depolama alanı ile donatılan bu kulaklıkların her biri yalnızca 13,8 gram. Basit müzik kontrolleri sağ kulaklıkta, egzersiz kontrolleri ise solda. Küçük göründüğüne bakma; Dash algılayıcıları ile kalp ritmi, vücut ısısı, yakılan kalori, tempo, uzaklık ve kat edilen mesafe gibi değerleri ölçebiyor. Telefonuna bağlarsan, koşarken ellerin serbest biçimde gelen aramaları yanıtlayabiliyorsun.

bragi.com / 300 USD

[/one_half]

[one_half_last]

Fitbit Flex

Koşarken iyi de, yataktayken Dash kulaklıkları kullanmak pek rahat olmayacaktır. Fitbit Flex’i Dash’a karşı cazip kılan da bu; sürekli bileğinde dursa da seni rahatsız etmiyor. Flex gündüzleri adımlarını sayıyor, kat ettiğin mesafeyi ve yaktığın kalorileri algılıyor. Gece boyunca ise seni uykunda izliyor ve uyanmaya en müsait olduğun anı algıladığında, hafif bir titreşimle güne başlamasını sağlıyor. Üzerindeki her bir lamba, günlük hedefinin yüzde 20’sini sembolize ediyor ve hedefe ulaştığında seni ödüllendirerek seviye atlatıyor; Call of Duty’deki gibi (kimseyi makineli tüfekle katletmek zorunda olmadığın halini düşün). Flex, gün içinde edindiği verileri kablosuz olarak PC, Mac ve telefonuna gönderebiliyor.

fitbit.com / 399 TL

[/one_half_last]

STUFF’IN GÖRÜŞÜ

Her ikisi de harika. Sergiledikleri farklı yaklaşımlar geleceğe dair fikir veriyor.

HAREKET ALGILAYICI

[one_half]

Virtuix Omni

Sanal gerçekliğin önündeki en büyük pürüz, oturma odalarımızın bir futbol sahası ya da uzaylılarla dolu bir gezenin yüzeyini canlandıracak kadar büyük olmaması. Ayrıca odalarımız sehpasıydı, kanepesiydi ve etrafta dolaşanlar derken, başlık giyerken çarpabileceğin şeylerle dolu. En önemlisi de, beynini kanepenin yanında olduğun gerçeğinden uzaklaştırmak. Koşu bandı ile dans matının karşımına benzeyen Omni, bu ‘pürüzü’ gidermek için yapıldı. Sanal gerçeklik başlığını tak ve Omni’ye gir. Yürüdüğünde veya koştuğunda temponu algılıyor ve bunu doğrudan oyuna yansıtıyor. En iyisi de, Omni’nin içinde depar atsan bile, odanın içinde hiç hareket etmiyorsun ve çok bilmiş beynin koştuğundan emin olduğu için sorun kalmıyor.

virtuix.com / 500 USD

[/one_half]

[one_half_last]

Microsoft Xbox One Kinect

Xbox One’ın Kinect algılayıcısı TV’nin altına sığacak kadar küçük ama kullanmak için senin yine de geniş bir hareket alanına ihtiyacın var. Bir önceki modeli kol ve bacaklarının hareketlerini bile tam olarak takip edemezken, bu yeni 1080p kamera her bir parmağının hareketini anlık olarak algılayabiliyor. Üstelik karanlıkta da görebiliyor. Omni gibi seni oyunun gerçekten içine sokmuyor ama Kinect’in de kullanması keyifli yetenekleri var. Mesela, sesli komutlarını algılayarak, konsolunu tamamen konuşarak yönetmeni mümkün kılıyor. Xbox One’ın kutu içeriğinde geldiğinden, bu algılayıcıyı şu an için Türkiye’den satın alamıyorsun. Microsoft, eylül ayında lütfedip de Xbox One’ı ülkemizde satışa sunacak.

xbox.com/tr-tr / Açıklanmadı

[/one_half_last]

STUFF’IN GÖRÜŞÜ

Kinect daha akıllı bir teknoloji ama Omni seni tam anlamıyla oyunun içine sokuyor.

OYUN KONSOLU

[one_half]

Ouya

Kickstarter’dan çıkan ilk dev projelerden biri olan Ouya, 2012 yılında 8,5 milyon dolar fonlanmıştı. Microsoft ve Sony’nin konsollarının aksine, Ouya’nın odak noktası işlem gücü veya yüksek grafik değil; uygun fiyatlı ve hack’lenebilir olması. Dört çekirdekli Nvidia Tegra 4 işlemci, 1 GB bellek, 8 GB depolama, Wi-Fi ve Bluetooth şeklinde sıralanan telefona benzer teknik özellikleri var. Oyunları da mobil kalitede fakat bu onların iyi olmadığı anlamına gelmiyor.Towerfall, League Of Evil ve Super Crate Box inanılmaz keyifli ayrıca Plex ve XBMC gibi uygulamalar Ouya ile video akışı yapılmasını sağlıyor. Bu özellik PS4 ve Xbox One’a daha yeni kazandırıldı. Görsel bir ziyafet sunmasa da, Ouya ile iyi zaman geçireceğinden emin olabilirsin.

ouya.tv / 100 Euro

[/one_half]

[one_half_last]

Sony PS4

Sony PS4, şu ana kadar konsol savaşında Xbox One tarafından pek de zorlanmadı. Web sitemizden yayınladığımız detaylı incelemelerde de, PS4’ün Xbox One’dan bir adım önde olduğunu zaten seninle paylaşmıştık. Xbox One’ın Windows stili arayüzü kafa karıştırırken, PS4’ün arayüzü sade ve alışması çok kolay. Konsolun sunduğu 1080p görüntüler de bir harika. Kamerası Kinect kadar başarılı olmasa da, Sony seni bu kameraya sahip olmaya zorlamadığından sorun yok. Yeni DualShock 4, ergonomik tasarımı, dokunmatik yüzeyi ve hareket algılayıcısı ile gerçekten bu zamana kadarki en iyi PS oyun kumandası olmuş. Remote Play henüz potansiyelini ortaya koyamasa da, bizce gelecekte bir hayli popüler olacak.

tr.playstation.com / 1399 TL

[/one_half_last]

STUFF’IN GÖRÜŞÜ

Oyun sektörü hâlâ devlerin elinde. Ouya bir başarı fakat PS4 ile rekabet edemez.

KİTLE FONLANAN EN İYİ OYUNLAR

CoD klonlarından bıktın mı? Birbirinden ilginç oyunlar kitle fonlama ile hayata geçiriliyor.

Star Citizen
PC
Kickstarter’da fonlanan Star Citizen, hangarındaki gemilerin ile sürekli evrilen uzayı keşfetmeni, galaktik ticaretler yapmanı ve tabii ki de amansız savaşlara girişmeni sağlıyor. Kendine ait bir ekonomisi, ticaret yolları ve nefes kesen grafikleri de Star Citizen’ı en iyi uzay yapımlarından biri kılıyor. O, kimilerine göre bir ‘uzay simülasyonu’ ve haksız sayılmazlar.

Sir, You Are Being Hunted
PC, Mac, Linux
Bir grup amansız düşman tarafından sürekli avlanmaya çalışmak nasıl bir şey merak ediyorsan, Sir, You Are Being Hunted oynamalısın. Robotlar tarafından arandığın oyunda amacın, tehlikelerin nereden geleceği sürekli olarak değişen bu adadan kaçmak. Hayatta kalmak için kırsala inip, alabildiğin her şeyi yağmalamalısın.

Carmageddon: Reincarnation
PC, Mac, Xbox 360, PS3
Broken Sword, kitle fonlamanın geri döndürdüğü tek klasik oyun değil. Efsanevi otomobil savaşı Carmageddon’un yeni sürümü, Steam’den satışa sunuldu. Grafikler ağzını açık bırakmasa da, bu amaçsız otomobil patlatma ritüeli, 97’deki ilk oyunu gibi çok keyifli.

The Banner Saga
PC, Mac
Banner Saga anime stili grafikleri, eski usül RPG oynanışı ve Game of Thrones’un yanında çocuk masalı kaldığı hikayesi ile büyük bir oyuncu kitlesinin gönlünü kazandı. Oyun, seni seçim yapmadan önce olabildiğince düşünmeye itiyor ve yaptığın her yanlış tercihin acı bir geri dönüşü oluyor. Satrançta iyiysen, bunu da kotarırsın.

Octodad: Dadliest Catch
PC, Mac, PS4
Kemiksiz ve dokunaçlı vücuduna rağmen etrafındakileri insan olduğuna inandıran ahtapot. İşte Octodad’in konusu bu. Amacın, elini kolunu mümkün olduğunca kontrol ederek, etrafa çok zarar vermemek ve bu şekilde, insanlardan oluşan ailenin, senin bir ahtapot olduğunu fark etmemelerini sağlamak.

7 Days To Die
PC, Mac
“Haydi oyunu yetiştirmemiz lazım! Resident Evil’ın zombilerini al, bunları Minecraft’a koy; işte oldu!” 7 Days To Die’ın zombileri geceleri hızlanıyor (Left 4 Dead hızı). Yani, gündüzlerini yemek bulmak veya gece olduğunda seni güvende tutacak sığınağı inşa etmek için harcaman gerekiyor. Zombi kıyametine alıştırma yapıyormuşsun gibi düşün.

FTL: Faster Than Light
PC, Mac, iPad
FTL’de bir uzay gemisinden sorumlusun. Astronotlara çay getiriyor ve tıkanan uzay tuvaletini açıyorsun. Şaka yapıyoruz, aslında pek havalı bir işin var. motorları yenilemek, uzayda karşına çıkan düşmanları alt etmek ve astronotlardan sorumlu olmak gibi önemli işler senin eline bakıyor.

GELMİŞ GEÇMİŞ EN KÖTÜ 6 KİTLE FONLAMA PROJESİ

Kickstarter’dan Oscar ödüllü film çıktı, uzaya uydu bile gönderildi. Gel gelelim, kitle fonlamaya sunulan her proje bu denli iyi olmuyor. Portalın arka sokaklarında saatlerce dolaştık ve zengin olma arzusu ile yanıp tutuşan insanların saçma sapan projelerini bulduk…

Çakmaklı iPhone kılıfı
Cebinde çakmak aramaktan bıktın mı? iPhone’un çok iyi görünüyor diye ‘üzülüyor musun’? O zaman Firacase tam sana göre. O bir çakmaklı iPhone kılıfı; evet, hâlâ bazı insanlar her şeye çakmak koymanın iyi bir fikir olduğunu düşünüyor. Kapağı aç ve sigaranı çakmak bölümüne sok; 5 saniye sonra alev kendiliğinden sönüyor. Bu sayede, evde yangın çıkarmayacağından emin olabiliyorsun.

Kitle fonlama hedefi: 20.000 USD
Sonuç: 734 USD (%3,7)

Sigaralı iPhone kılıfı
Geliştiricisinin “Çakmak mı? Çakmakla kim uğraşacak! İyisi mi direkt sigarayı kılıfa koyayım. Buna sahip olmak isteyen insanlardan da 50 bin dolar topladım mı, benden iyisi yok” dediğini tahmin ediyoruz, Vapecase 510 eCig fikri ile Kickstarter’a giren sivri zekalının. Kılıfın olayı çok basit; elekronik sigaranı telefonunla birlikte taşımanı sağlıyor. Buna itirazımız yok ama telefon kılıfından sigara içmek gerçekten çok saçma.

Kitle fonlama hedefi: 50.000 USD
Sonuç: 911 USD (1,8%)

Telepati aracı
TARC, akıllı telefonunun yerine geçmek istiyor ama kitle fonlama sayfasında yazdığına göre, kendisi bir elektronik cihaz değil. İşletim sistemi, transistörleri veya pili yok. Bunun yerine, “düşünce dalgalarına odaklanarak, bunları güçlendiriyor” ve diğer TARC kullanıcılarına mesajlar göndermeni sağlıyor. Özellikleri arasında, “psişik saldırılara karşı zihin kalkanı ve sonsuz pil ömrü yer alıyor; şaka yapmıyoruz..

Kitle fonlama hedefi: 15.000 CAD
Sonuç: 1166 CAD (7.8%)

Herkesin senden nefret etmesini sağlayan kartlar
Restoran çalışanlarını işlerini nasıl kötü yaptıkları konusunda uyarmak istiyor ama yapmaya üşeniyor musun? Hiç sorun değil, çözümü var. Her normal insan evladı gibi maaşlarının çok düşük olduğunu göz önünde bulundurarak onlara bahşiş bırakmak yerine, servisleri ile seni memnun edemediklerini belirten bir kartlardan bırakabilirsin. Başarısız olmasına çok sevindik.

Kitle fonlama hedefi: 500 Pound
Sonuç: 47 (9.4%) Pound

Tetris’in kötü bir kopyası
Tetris’in yaratıcısı Alexey Pajitnov’un diğer oyunları, Tetris’in o inanılmaz basitliğine erişemedi. Andrew Herzman ise Tetris’ten bile daha basit ve yine de keyifli bir oyun geliştirdiği düşüncesi ile Qopel isimli oyununu kitle fonlamaya sundu. Qopel’da Tetris’deki farklı şekiler yerine aşağı düştüklerinde renk değiştiren kareler ve koyu gri-mavi bir arka plan var. Mavi ve gri kareleri görmek bir hayli zor.

Kitle fonlama hedefi: 3000 USD
Sonuç: 0 (SIFIR)

Narsist çubuğu
Ne kadar uğraşırsan uğraş, selfie’de yalnızca yüzün görünüyor ve kabul edelim, suratının fotoğrafını çekmek saçma bir hareket. Bu sorunu çözmek için yapabileceğin en mantıklı (!) şey ise golf sopası büyüklüğünde bir çubuk taşımak. Telefonunu senden 1 metre uzakta tutuyor ve böylece beter selfie’ler çekebiliyorsun. Öteki türlü, diğer insanlardan fotoğrafını çekmelerini falan istemen gerekirdi, maazallah!

Kitle fonlama hedefi: 8000 Pound
Sonuç: 1088 (13,6%) Pound

Kaan Kayar’ın konu hakkındaki yorumu

Sadece 2013 yılında 5,1 milyar doların üstünde para toplayan bu imece mefhumu, veba gibi yayılıyor. Ortalama bağış/katılım 88 dolar seviyesinde. Bireysel projeler, ortalama 534 dolar kazanıyor. Şimdi girip “beyler salıncakta sallanırken soldan üfleyen kurbağa şeklinde tahta robot yapıyorum” diye saçma sapan bir proje ortaya koysan, buna bile, geyiğine olsa da destek geleceğinden emin olabilirsin. Bağış yapan insanların %28’i, başka bir projeyi de destekliyor. Ben, mega bencil bir insan olduğum için bu tarz projelere zırnık koklatmıyorum. Önümüzde Oculus gibi çok iyi bir örnek var. Herkesin ‘yardıma ihtiyaçları var, çıksa süper olur’ diyerek acıdığı yetim, Facebook tarafından 2 milyar dolara satın alındı. Çoğu insan, Oculus geliştiricilerinden, paralarını geri istedi. Borsa, bu yüzden güzel. Fonladığın şirkete, bir nevi ortak oluyorsun.
Bu yüzden, desteklersem, gelecekte kârına ortak olmak isterim. Kimse, benden dilenerek aldığı parayla milyarder olamamalı. Bu yüzden, Kickstarter denen imece dilenci yuvası çöksün, bitsin. Oradaki fütürist projeleri, elbet yapacak, çat diye ortaya koyacak şirketler olacaktır. Cihaz çıksın diye verdiğin 400 USD, potansiyel bir 400 bin USD olmaz. Şirket koyar ortaya, “budur” der, beğenirsen alırsın. Uzun vadede olacaksa da, Kickstarter’ın sonunun geleceğini düşünüyorum.