Herkes Google’ın büyük bir şirket olduğunun farkında. Ama işin aslı o tam bir dev. Ortalama bir günde Google, Kuzey Amerikalı İSS’ler (İnternet Servis Sağlayıcıları) boyunca dolaşımda olan internet trafiğinin yüzde 25’ini elinde tuttuğunu belirtti.
Önceden yapılan tahminlerle kıyaslandığında bu oldukça geniş bir dilim ve her gün bir sürü kullanıcının cihazlarıyla Google’a bağlandığı anlamına geliyor. Bu durum onu Facebook, Netflix ve Instagram’ın birleşiminden daha büyük yapıyor. Google’ın veri merkezlerini neden olabildiğince hızlı inşa ettiği şimdi daha iyi anlaşılıyor. Üç yıl önce şirket, internet trafiğinin yüzde 6’sına servis sağlıyordu.
Verileri değerlendirerek interneti izleyen bir şirket olan Deepfield’ın kurucusu Craig Labovitz’e göre, “İşin daha da ilginç yanı, yalnızca geçtiğimiz yılda Google’ın sadece veri merkezlerinde değil aynı zamanda Kuzey Amerika internetinde ne kadar yaygınlaştığı.” Onun çalışmaları Kuzey Amerika üzerinden internete bağlanan akıllı telefonların, dizüstü bilgasayarların, video oynatıcıların ve diğer cihazların yüzde 62’sinden daha fazlasının günde en az bir defa Google’la bağlantı kurduğunu gösteriyor.
Google’ın veri merkezleri genellikle pek eşine rastlanır cinsten olmuyorLabovitz Google’ın trafiğinin “sersemletici” olduğunu söylüyor. Buna en büyük katkıyı YouTube sağlasa da, Google’ın trafiğinin içerdikleri arasında yer alan arama, çözümlemeler, web uygulamaları ve reklamların oranı da göz ardı edilemez.
Bu büyümeyle başa çıkabilmek için Google oldukça renkli olan birçok yapıda konumlanıyordu. Halihazırda dört kıtada veri merkezleri var. Bütün bu mekanlar zaten oldukça dikkat çekiciydi. Ama bu teknoloji devi büyük ölçüde radarın dışında kalan oldukça farklı bir alan açmada da çok etkili.
Google dünyanın dört bir yanındaki ISS’lere binlerce sunucu (Google Global Cache sunucuları) ekledi. Bu sunucular Google’ın iletişim ağındaki en popüler içeriği (örneğin kulaktan kulağa yayılan bir YouTube videosu ya da Android’in en çok kullanılan uygulamaları) depoluyor ardından onu Google’ın veri merkezine kadar giden yola hiç sokmadan doğrudan belirli bir ISS’in veri merkezinden sunuyor. Üç yıl önce bu sunucular bir avuç Kuzey Amerika ISS’inde bulunuyordu. Labovitz, bugün yüzde 80’inde var olduğunu söylüyor.