13-19 Mayıs haftasının en iyi Android uygulamaları
Akıllı telefonu ve tableti eğlenceli, kimi zaman işlevsel hatta bazen hayat kurtarıcı hale getiren uygulamalardan başka bir şey değil. Bundan yola çıkarak, her hafta Stuff ekibi olarak sizler için en iyi Android uygulamalarını seçiyoruz. Eğer ‘ben bu uygulamayı kullanıyorum ve beğeniyorum, bunu da listeye eklemelisiniz’ diyorsanız, hasan.selman@stuff.com.tr adresine e-postalarınızı bekliyoruz.
Carmageddon (1,84 dolar)
1997 yılında Mac ve PC için yayınlanan Carmageddon, klasik bir sürüş oyunu olmasının yanı sıra vahşeti en üst doruklarda oyuncusuna yansıtıyordu. Yol bahane, hasar şahane mantığı ile oynanan oyunda, birçok serbest haritada yarışabiliyorsun. Amacın yolunun üstüne duran herkesi yok etmen ve puan kazanman. Ah Carmageddon, senin yüzünden ehliyet almaya cesaret edemedim…
Karateka (0,99 dolar)
Atari’deki Prince of Persia’yı hatırlıyorsundur. PoP’un yapımcısı aynı zaman da Karateka’nın da yapımcısı. 1984 yılında geliştirilen oyun Atari’nin (2600) vazgeçilmezlerindendi. Pek bilinmez ancak aslında Apple II için geliştirilmiştir. Oyunda masum ve güzel prensesi şeytani Lord Akuma’nın elinden kurtarmaya çalışıyorsun. Ancak Akuma’nın çok adamı var, döv döv bitmiyor. Atari’de başaramadığını Android’de yapabilir misin?
Blitz Brigade (Ücretsiz)
Multiplayer FPS oyunlarının hayranıysan, Blitz Brigade’de beğeneceğin çok şey olacak. Beş savaşçı sıfından biri seç ve diğer oyuncular ile bir araya gel. Ondan sonrası sana kalmış, tankla havaya mı sıkarsın, pusu mu kurarsın tamamen senin insiyatifinde. Bir seferde en fazla 12 oyuncu savaş alanında olabiliyor, 100’den fazla silah ve 120’den fazla görev var.
Lazy Raiders (Ücretsiz)
Dr. Diggabone tembel bir arkeolog, hazineyi bulmak ve erken emekli olmak istiyor. Senin ona yardım etmen gerekiyor, bulduklarını seninle paylaşır mı bilemeyiz ama görevin son derece zor. 60 farklı labirentte telefonunu döndürmen, sarsman ve aşağı yukarı hareket ettirmen gerekiyor. Değerli taşları toplayıp, labirentlerdeki büyük hazinelere ulaşmaya çalışacaksın. Bu arada ilerledikçe eski zamanlardan kalma zeki tuzaklarla karşı karşıya kalacağını unutma.
Sonic the Hedgehog (2,99 dolar)
İstanbul’da doğup büyüyen biri olarak, çocukluğumda birçok saçma-komik şey yaşadım. Mesela yaşadığım muhitte çok fazla gurbetçi vardı ve her yaz Almanya’dan değişik şeyler getirirlerdi. İşte bu gurbetçi ailelerin çocukları sayesinde Sonic ile tanıştım. Kasetleri bizim Atari’lerimizden farklı olan bu arkadaşlarımız sayesinde, Sonic the Hedgehog’u oynama şansı bulmuştum. Bu oyun, Sega’nın geliştirdiği ilk Sonic oyunu olma özelliğini taşıyor. Amacınızın, dünyayı kötü Dr. Eggman’in gazabından korumak… Eğer Sonic hayranıysanız, bu yenilenmiş nostaljiyi deneyimlemeniz gerekiyor. Son derece zevkli ve akıcı bir oyun, üstelik 60fps’ye kadar çıkarılmış. Ben mi? Ben oynamayacağım, 1998 yazında Sonic’çiler Mario’cular şeklinde bir bölünme yaşadık ve boncuklu tabancalara başvurduk. Benden davama ihanet etmemi istemeyin, ne olur…
Tıpkı Sonic gibi, taramalı boncuklu silahla da gurbetçi arkadaşlarım sayesinde tanıştım. Bu konuda pek mutlu değilim tabii…