The Unfinished Swan’ın bu yıl sonu PS3’te olay yaratması bekleniyor. Biz de herkesin seveceği, popüler oyunlara bakalım…
“Bağımsız’ kelimesi denince akla hep işkencecisine aşık olan asi ya da çaldığı fotoğraf makinesiyle sanatçı olmak isteyen bir kapkaççıyı anlatan dandik filmler geliyor ama oyun piyasasında olay tamamen farklı. Flowerve Journey oyunlarından sonra Sony bu piyasanın önemli olduğunu anladı. The Unfinished Swan’ı yıl sonuna doğru çıkarmayı planlıyor. The Unfinished Swan, oyun dünyasının Blair Witch Project‘i gibi olacak. Bağımsız eserler ‘mükemmelik’ ve ‘burun kalkıklığı’ arasındaki ince çizgide çoğu zaman yürüyebiliyor. Engin hayal gücünün iyi yansıtıldığı oyunlar büyüleyici olabiliyor. Diğerleri ise pek olay yaratamıyor. Şimdi ise oyuncu-kalbimizi kazanan oyunlardan bahsedelim
Wolfenstein 3-D
First Person Shooter oyunlarının dedesi sayılacak bu oyun, id Software’in yapığı Wolfstein kalesinde geçiyordu. Günümüzde neredeyse hiçbir oyunda göremeceyeğiniz sağlık paketleri bu oyunda vardı. Hey gidi…
Grafikleri kötü olsa da hâlâ oynanabilecek bir oyun. Hem en sonunda Hitler’i öldürebiliyorduk.
SimCity
Will Wright’ın harita yapımı ve şehir planlamacılığı sevgisi bu şehir kurma simülatörünü ortaya çıkardı. Başta çok basit görünen bu şey sonradan sizi içine çekiyor. Şehirde işler sarpa sarınca ciddi kararlar vermeniz gerekiyordu. Sim serisi hâlâ çok güçlü. Günümüzde Sims 3 çoğu kişi tarafından oynanıyor.
Rogue
Okulun tüm cool çocukları dandik Blondie şarkılarıyla dans ederken, Michael Toy, Glenn Wichman ve Ken Arnold dünyanın ilk zindan gezmeli oyununu yapmakla meşguldü. Rogue’da grafik ve görüntü yoktu. Pc ve Unix sistemlerinde çalışan oyunda arada ‘D’ harfini ‘dragon’ (ejderha) yerine ‘dinner’ (akşam yemeği) sanıp biçiliyorduk ama…
Attack Of The Mutant Camels
Spielberg’ün ET’sini beğenmeyen Jeff Minter ‘neden kendim bir uzaylı biçimi yaratmıyorum ki?’ diye düşünüp dünyayı istila eden mutant develerin olduğu bu oyunu yapıyor. Delice belki ama o dalga dalga gelen saldırıları püskürttüğümüz bu yandan görünüm oyuna karşı koymak zordu. Ne yiğitler telef oldu.
Zarch/Virus
Star Trek, The Next Generation (Yeni Nesil) biçimine geçerken, Elite isimli,uzayda bir ticaret oyunu yapan David Braben tam tersine gitti. Zarch,küçük bir alanda geçen silahlı bir uzay oyunuydu. Kontrol şeması zamanına göre çok ilerideydi. Braben,tüm oyunu kendi başına üçayda yapmıştı. Zarch kaliteli bir oyun olduğunu kanıtlayıp yörüngesinden kopup diğer oyunlardan ayrıldı. Amiga ve Atari ST’ye gelecek yeni 16 bit kardeşlerine öncü oldu. Adında da geçtiği gibi tam bir hastalıktı.
Uplink
Hackers ve WarGames izleyerek büyüyen gençlik için büyük bir oyundu. Chris Delay, Mark Morris ve Thomas Arundel de bu nesilden olacak ki hacker’cılık oynadığımız Uplink isimli bir oyun yapmışlar. Aynı Hollywood filmleri ayarında macera içeren zevkli bir oyundu. Kendimizi gerçekten de bir korsan gibi hissediyorduk. Olaylar komplo teorilerine ve ciddi konulara bağlanıyordu. Twitbook dünyasından önce internet nasıldı görmek isterseniz bir göz atın.
Minecraft
Büyüdük ve kirlendi dünya. Artık hiçbir şey eskisi gibi zevk vermez olmuştu ki Minecraft geldi. Markus ‘Notch’ Persson’ın yaptığı briketler kullanarak bir şeyler yarattığımız oyun, kaynakları yönetmeyi, gezip tozup, keşfetmeyi ve ekip çalışmasını öğretiyor. Kendinizi çıkacak tehlikelerden korumak için evler yaratıp, saklanmanız gerekiyor.
Limbo
Az aydınlatılmış, titreyen görüntüsü ile bu Blair Witch projesi Limbo olarak hayata geldi. Fizik kuralları tabanlı bu oyun ormanda geçenkaranlık bir gecenin ne kadar korkunç olabileceğini kanıtlıyor. Rahatsız edici görselleri ile oyuncuyu içine çekiyor. Kız kardeşini arayan küçük bir çocuğu amacına ulaştırmak elinizde.
Flower
Dahice bir bağımsız oyundu. Sıradan bir çiçek yaprağı olarak gezindiğiniz simülasyon oyunu WipeOut kadar heyecanlı ve etkileyici bir hâle geliyordu. Tabii ki böyle bir fikir daha büyük oyun geliştiricilerinin aklına gelmedi. Çünkü kendileri patlamalar ve silahlar tasarlıyordu. Flower hem eğlenceli hem de duygusal bir deneyim. Aynı Çiçek Taksi gibi…
Mutant Mudds
Jools Watsham, Matthew Gambrell ve Troupe Gammage bağımsız oyun janrının yapı taşını yaptı. Mutant Mudds, modern görünümü, kaliteli grafikleri, ses efektleri ve çok katmanlı oynanışıyla çok sağlam bir oyun. Mutant Mudds, birçok oyuna öncü olabilecek bir oyun. 3DS’in üçüncü boyut yeteneklerini son noktasına kadar kullanabiliyor. Cihazın diğer oyunlarının üçüncü boyutu Mutant Mudds kadar iyi kullanamadığını fark ediyorsunuz.
Şirket karşıtı bağımsız oyunlara daha fazla örnek;
Stunt Car Racer
SpectrumEn eski çarpışmalı yarış oyunuydu. Burnout’a, Split/Second ve çuvalla diğer oyuna 20 yıl boyunca öncü oldu. 3D görüntüye sahip, dağda bayırda araba kullanma yeteneklerimizi yarıştırdığımız bir oyundu.
Another World
Kendini film sanan harika bir platform oyunuydu. Another World’ün kusursuz hareketlendirilmiş ama sessiz karakterleri günümüzde bile çoğu bağımsız oyun geliştiricisine (ve oyunun hastalarına) ilham olan korkunçluktaydı.
World Of Goo
WiiWare, AndroidKyle Gabler ve Ron Carmel fizik tabanlı bulmaca oyunlarına yeni bir bakış getirdiler. Üst üste koyup köprüler yarattığınız briketler canlı ve akışkan balçık gibi şeylerden oluşuyordu. Sürükleyici bir hikayeye sahip paçalarından kalite akan bir oyundu.
Braid
Zorluk açısından kafayı yedirten, saçı başı yolduran bir bulmaca oyunuydu. Zamanı kontrol edebildiğimiz beynimizin her kıvrımını zorlayarak çalıştırmamıza sebep olan bir sanat eseriydi. Kulağa basit gelebilir ama oynayın. Delirirseniz bize küfür etmeyin.
Fez
Geliştirici Polytron 2D-3D arası geçiş yapılan bu bulmaca oyununa çok zaman harcamış. Tam süre vermek gerekirse: beş yıl… Ama çıkan sonuç beklemeye değdi. Fez boyut değiştirme mekaniği ve Super Paper Mario dinamiklerini birleştirip çok eğlenceli hâle getirmiş. Her taraf piksel piksel olsa da oynaması aşırı zevkli.