Yanında bir iPhone olmadan bile Apple Watch’ınız ile birçok şey yapabilirsiniz.
Tamam, belki bu ikili beraber daha iyi gidiyor. Ama Apple‘ın giyilebilir akıllı cihazı tek başına da gayet güçlü. İşte Watch‘ın telefonunuzu evde bıraksanız bile yapabildikleri.
Saati söyleyebilir.
Pek de şaşırtıcı olmayan bir şekilde, saat özelliği çalışmaya devam ediyor. Ayrıca alarm ve zamanlayıcılar kurmaya, takvim detaylarınızı görmeye ve daha fazlasına hala imkanınız oluyor.
Yanınızda bir iPhone olmamasının tek kaybı Watch’ın gösterdiği saatin dünya standartlarıyla aynı olup olmadığını arada sırada kontrol edebilmek olabilir, ama eğer telefonunuzdan aylarca uzak olmayı planlamıyorsanız, bir sorun yaşamazsınız.
Müzik çalabilir ve favori fotoğraflarınızı gösterebilir.
Cebinizde bir iPhone olmasa bile, Watch cihazınıza depoladığınız (2 GB’a kadar) müzikleri kablosuz Bluetooth kulaklıklar aracılığıyla size çalmaya devam edebilir. Ayrıca iCloud Fotoğraf Arşivine depoladığınız fotoğraflardan istediklerinizi (75 MB’a kadar) görüntüleyebilirsiniz.
Diğer şarkılarınız ve fotoğraflarınız da güvende, ancak tekrar telefonunuz ile bağlantı kurana kadar ulaşılabilir değil.
Sporunuzu takip edebilir (ancak mesafeyi değil).
Koşuya yanınızda iPhone’unuz olmadan çıksanız bile, Watch sporunuzu takip etmeye devam ediyor – bu nabzınızı, attığınız adım ve tırmandığınız merdiven sayılarını ve oturma/ayakta durma oranınızı kapsıyor.
Tüm bu bilgiler iPhone’unuzdan uzak olduğunuzda lokal olarak depolanıyor ve tekrar bağlantı alanına girdiğinizde Sağlık uygulaması ile eşitleniyor. Ancak Apple Watch’da GPS takipçisi bulunmadığı için mesafe veya rota takibi yapamıyorsunuz.
Apple Pay ve Passbook’u kullanabilir.
Telefonunuzdan uzakken Apple Pay bile çalışıyor: Watch, Apple Pay kartlarınızı cihazda depoluyor; Apple Pay’i bir NFC okuyucusunun yanında aktive ettiğinizde, Watch bu terminali kullanarak ödemenizi iletiyor ve onaylıyor. Yani koşunuzdan sonra bir kahve almak için iPhone’unuza ihtiyacınız yok.
Aynı şey Passbook için de geçerli: iPhone’unuza eklediğiniz tüm hediye, biniş ya da üyelik kartları otomatik olarak Watch ile eşitleniyor.
İnternete bağlanabilir (eğer daha önce orada iPhone’unuzla beraber bulunduysanız).
Telefonunuz yakınlarda olmasa bile watchOS 2 bazlı Apple Watch’ınız daha önce kullanılmış kablosuz internet ağlarına bağlanabilir. İster lokal ağınız, ister yakınlardaki bir kafe, ister arkadaşınızın evi olsun, Apple Watch’ınız hala internete erişebilir.
Bağımsız uygulamaları kullanabilir.
WatchOS 2 ile beraber artık iki çeşit Apple Watch uygulaması var: iPhone bazlı ve bağımsız. Birincisi çalışmak için bir iPhone gerektiriyor: Watch’ın bulundurduğu şey sadece arayüzü. Bağlı olduğu bir iPhone olmadığında yeni gelen bilgiler ön belleğe alınacaktır, ama bildirimler gelmeyecek, widget’lar güncellenmeyecek ve WatchKit uygulamaları etkileşimli kalmayacak. Bunu iPhone bağlantınız geri gelene kadar bir çeşit uçak moduna girmek gibi düşünebilirsiniz.
Öte yandan, bağımsız uygulamalar iPhone’unuzu evde bıraktıktan sonra da çalışmaya devam edecek. Bunlar kalp sensörünü kullanan uygulamaları, oyunları ve hatta internet bazlı uygulamaları içeriyor – tabii eğer hatırlanan bir internet noktasına erişiminiz varsa.
Bu uygulamalara buradan göz atabilirsiniz.
Ne yapamaz? GPS veya Siri’ye bağlanamaz.
Tabii ki iPhone’unuz uzaktayken fonksiyonel olmayacak hala birkaç şey var. Örneğin GPS bazlı aktiviteler (Apple Watch’da dahili GPS alıcısı bulunmuyor). Ve hem veri bağlantısına, hem de bilgiyi işlemesi için bir iPhone’a ihtiyacı olduğu için, Siri.