Beygir gücü, motor hacmi, silindir sayısı… Artık otomobilleri konuşurken sadece bunları konuşmuyoruz. Bunların dışında birçok teknoloji bu konuşmaların merkezine taşındı. Biz de L.A. Motor Show‘da sergilenen modeller üzerinden yakın gelecekte otomobil dünyasında konuşacağımız teknolojileri bir araya getiriyoruz.
Sanal gerçeklikle test sürüşleri
Bir otomobil satın almadan karar vermeye etki eden en önemli unsurlardan biri test sürüşü oluyor. Fakat Volkswagen bu anlayışı tamamen değiştirecek gibi. Sanal gerçeklik dünyası kullanılarak gerçekleştirilecek test sürüşü ile karar vermek artık daha kolay olacak. Ayrıca istediğiniz modeli dilediğiniz gibi sanal gerçeklik dünyasında kişiselleştirmeniz de mümkün olacak.
Volkswagen bu sistemde HTC Vive’dan yararlanıyor. İlerleyen günlerde tüketiciler evlerinde kendi sanal gerçeklik gözlükleriyle test sürüşleri yapabilecek.
Uçaklardan ilham alan iç tasarım
Otomobil dünyası havacılık dünyasından beslenmeye devam ediyor. Bu sefer ise Acura’nın konsept modelinde bu etkiyi görüyoruz. Uçakların kokpit tasarımından etkilenerek tasarlanan bu iç dizayn sayesinde kullanıcıların daha rahat kontrole ulaşması hedefleniyor.
Otonom sürüşü ile birlikte kokpit tasarımları daha fazla önem kazanacak. Ayrıca Tesla’nın kullandığı büyük ekranlı bilgi işlem sistemini de yakın zamanda sık sık görmemiz mümkün olacak.
Tuşlara elveda
Otomobilde değişiklikler yaparken artık gözünüzü yoldan ayırmanıza gerek kalmayacak. Volkswagen’in yeni E-Golf modelinde sunulan hareket kontrolü sayesinde yapacağınız el hareketiyle şarkıyı değiştirebilecek, navigasyonu çalıştıracaksınız. “Acaba hangi tuşa basmalıyım?” sorusu böylelikle ortadan kalkıyor.
3 boyutlu yazıcılar üretime giriyor
3 boyutlu yazıcılar artık hedef büyültüyor. Divergent 3D isimli firma Blade isimli bu konsept modelinin parçalarını 3 boyutlu yazıcılar aracılığıyla üretiyor. Üretilen parçalar geleneksel parçalara hem daha doğa dostu hem de daha hafif.
Artan hızlar
Bu kısım Tesla sahiplerini çok heyecanlandıran konulardan biri. LA Motor Show’da tanıtılan P100D modeliyle birlikte kullanıcılar 0’dan 100 km/s hıza 2.4 saniyede ulaşıyor. McLaren’in süper spor modeli P1 ise benzer hıza 2.5 saniyede ulaşıyor. Artık daha hızlı modelleri görmemiz mümkün olacak.
Göz tırmalamayan eklentiler
Otonom sürüşe sahip modelleri son dönemde daha fazla konuşmaya başladık. Bu yüksek teknolojiye sahip modeller illa farklı tasarıma sahip olmak zorunda değil. Bunun en güzel örneğini LA Motor Show’da tanıtılan Hyundai’nin Ioniq konseptinde gördük. Caddelerde dolaşan Ioniq modeliyle aynı tasarıma sahip olan tam otonom sürüşe sahip Ioniq konseptini ilk bakışta anlamak çok zor. Otomobilin birçok noktasına yerleştirilen alıcılar otomobilin tasarımına etki etmiyor.