Nike’ın Flyknit teknolojiye sahip ve Lunarlon tabana sahip farklı ayakkabı modellerini deneme şansı bulmuştum. Her iki teknoloji de kendi başına hem sağlam hem de rahatlık sağlıyor. Peki her iki teknolojiyi de güncellenmiş bir tasarımla bir araya getiren Nike ortaya nasıl bir iş çıkarıyor? Bunları düşünürken Nike Flyknit Lunar 3’ün basın bülteni, ‘gelenler’ kutumu şenlendirdi ve ilişkimiz başladı.
Ayakkabılar geldiğinde en büyük korkum taraklı ve boyut konusunda sıkıntı yaratan ayaklarımla uyumuydu. Fakat dikişsiz üst kısım bir anda açılarak ayağıma gerekli olan alanı sağladı. Lunarlon yastıklama teknolojisi ise çamurda çıplak ayakla yürüyormuş gibi bir his bırakarak daha fazla yürüme ve daha fazla koşma isteği yaratıyor. Bu ayakkabıyla geçirdiğim 12 saatte sabah koşusu yaptıktan sonra bir röportaja gittim ve bütün günü kendisiyle geçirdim. Bu süreç içerisinde Maçka Parkı’nın çamurlu yollarında, Arnavutköy’ün kaldırımlarında ve asfaltta hem koştum hem de yürüdüm. Size tavsiye, bu ayakkabıyı yağmurlu ve çok rüzgarlı havada kullanmayın.
Esnek Flywire kablolar
Dikişsiz ve hafif Flyknit yüzey, ayağı saran bir yapıda olması dolayısıyla ikinci bir çorap giyilmiş gibi bir his yaratıyor. Minimum ağırlıkta ekstra destek sağlayan Flywire teknolojisi ne yazık ki su geçiriyor. Siz siz olun, yağmurlu havalarda bunlarla koşmayın.
Ön ayakta gevşiyor
Tek parça Flyknit yüzeyi dikişsiz ve sağlam bir destek sağlarken orta ayak ve ön ayak kısmında gevşeyerek hem ayağın nefes almasını sağlıyor hem de kullanıcının ferah ve doğal bir koşu deneyimi yaşamasını sağlıyor.
Taban öne çıkıyor
Ayakkabının üst yüzeyi direkt göze çarpıyor ama rahatlıkta aslan payı tabanda.
Oluk oluk akıyor
Flyknit Lunar 3’ün dış tabanı, basınç haritalı olduğu için koşu adımları sırasında doğallık sağlıyor, ayağınıza zarar vermeden. Lunarlon köpük, zeminin sertliğine bakmaksızın çok iyi geri bildirim yapıyor.
Yağmur çamur dinlemiyor
Üstündeki örgü teknolojisi soğukta biraz sıkıntı yaratsa da tabanı her türlü ortamda rahat kullanım imkanı sağlıyor. Çamur, toprak, asfalt ve Arnavut kaldırımında, üstelik yokuşlu (hem aşağı hem yukarı) ortamlarda test ettik ve sonuç oldukça tatmin edici.
Nike Flyknit Lunar 3 ile 12 saat
(Mavi iyi, siyah ehh, kırmızı berbat)
2. dk Ayakta ferahlık hissi geldi. Eski modeldeki çirkin üçgenler yok.
3. dk Çok hafif ama biraz fazla mı hava alıyor acaba?
5. dk Hava buz gibi, ayaklarım dondu, buna rağmen tabanı yürütüyor.
30. dk Maçka Parkı biraz çamurlu ama yol tutuşu inanılmaz. Hiç kaymadım.
45. dk Yastıklama düzeneğinin tepkime süresi inanılmaz.
2. saat Ofis biraz soğuk mu yoksa ayakkabılar fazla mı havadar?
4. saat Hava kapadı, yağmur yağmaz umarım.
6. saat Ayakkabı o kadar rahat ki, ofis içinde turlamaya başladım.
8. saat Hava açtı biraz. Dolmuştan erken inip Tarabya’ya yürüyeyim.
9. saat Gömlek ve kot pantolon kombinasyonunda göze batmıyor.
11. saat Eve dönüş yolunda biraz daha yürüyeyim bari.
12. saat Gün bitti, ben de bittim. Ayakkabıları hiç çıkarmamış gibi hissediyorum.
—————————————————-
Sonuç
Nike, Flyknit Lunar 3 ile en başarılı güncellemesini yapmış. Hem görsel olarak hem de teknolojik olarak geliştirilen ayakkabı hem gündelik hayatta kullanılabilir (hava yağmurlu ya da aşırı soğuk değilse tabii) hem de koşu ya da yürüyüş yaparken. Genişletilmiş yastıklama sistemi sayesinde zemin sertliği ne olursa olsun topukta ağrı hissettirmiyor. Ayağın ön kısmını da daha iyi sardığı için yol tutuşu başarılı. Örgü üst yüzey sayesinde ayağı kavraması da ayakları taraklı olanlar için bir avantaj.
Yiğit Can Kaytmaz
Not: Bu inceleme Stuff’ın 114. sayısında yayınlandı.