Stuff

2013'te mobil cihazlarımıza sahip çıkamadık

2013’te her altı kullanıcıdan birinin dizüstü bilgisayar, akıllı telefon veya tablet bilgisayar gibi taşınabilir bir cihazı kayboldu, çalındı veya ciddi zarar gördü.

Dizüstü bilgisayarlar, akıllı telefonlar ve tablet bilgisayarlar… İşte çalışırken, evde dinlenirken, aile ve dostlarla sosyalleşirken günlük yaşamın vazgeçilmez bir parçası haline gelen bu cihazların kaybolmaları, çalınmaları ya da hasar görmeleri korkulu rüyamız oldu. Tüm tatil fotoğraflarınız, çocuğunuzun attığı ilk adımların videosu, eski arkadaşlarınızla yaptığınız yazışmalar, sosyal ağlar, e-ödeme ve çevrimiçi bankacılık hesaplarıyla e-posta hesaplarının parolalarının bir anda kaybolduğunun düşüncesi bile korkutuyor.

Ancak araştırmalara göre bunlardan birinin başımıza gelmesi hiç de uzak bir ihtimal değil. Öyle ki, Kaspersky Lab ve B2B International tarafından gerçekleştirilen araştırmanın raporuna göre,  katılımcıların %16’sından fazlası, son 12 ay içinde bu sorunlardan en az birini yaşadığını belirtiyor. Daha yakından bakıldığında, kullanıcıların cihazlarının %9’unun tamir edilemez derecede zarar gördüğü, %3’ünün kaybedildiğive %4’ünün çalındığı ortaya çıkıyor.

Bu veriler, mobil cihazların kaybolması veya çalınmasının yaygın bir sorun olduğunu ortaya koyuyor. Ancak kayıplar bununla da sınırlı değil. Çünkü aynı araştırma, cihazla birlikte verilerin de kaybedildiğinde işaret ediyor.

Mobil cihazlar üzerinde en sık aşağıdaki veriler saklanıyor:

Veri cihazdan daha değerli

Bu rakamlardan da anlaşılacağı üzere, kullanıcılar mobil cihazlarında her türlü bilgiyi saklıyor ve bu veriler çoğu zaman cihazın kendisinden daha değerli kabul ediliyor.

Bu verileri kaybetmek ise üzüntü verici olmanın da ötesine geçiyor. Hassas verilerin kötü amaçlı kullanıcıların ellere düşmesi halinde sonuçlar, felaket boyutlarına varabiliyor: Şirketinizin gizli bilgileri bir anda yayılabiliyor; sosyal ağ siteleri, e-posta hizmetleri ve çevrimiçi bankacılık sistemlerindeki hesaplarınıza sızılabiliyor.